...

Dava;davalı odanın,oda kaydının silinmesine ilişkin kararının iptali ile 01.10.1983-18.01.1990 tarihleri arası dönemde 1479 sayılı Yasa kapsamındaki zorunlu sigortalılığın tespiti ve 01.06.2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece,uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davalı Kurum Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum’un aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davalı odanın,oda kaydının silinmesine ilişkin kararının iptali ile 01.10.1983-18.01.1990 tarihleri arası dönemde 1479 sayılı Yasa kapsamındaki zorunlu sigortalılığın tespiti ve 01.06.2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkin olan davada; Dairemizin 27.05.2008 günlü bozma ilamına uyulduğu halde bozmanın gereği yerine getirilmemiştir.

27.05.2008 günlü bozma ilamı ile; tahsis talep tarihi itibarıyla, davacının prim borcunun bulunup bulunmadığına ilişkin yapılan araştırma yetersiz
./..


görülmüş ve özellikle davacının tahsis talep tarihi itibarıyla, kabule konu süre de(01.10.1983-18.01.1990 arası)dahil edilmek suretiyle, tüm sigortalılık süresine ilişkin olarak prim borcunun varlığı araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği öngörüldüğü halde; bozma ilamı sonrası davalı Kurum tarafından gönderilen 09.12.2008 günlü Kurum yazısı ve eki hesap ekstrasında, uyuşmazlık konusu 01.10.1983-18.01.1990 dönemi terk verilmek suretiyle prim borç bilgilerinin gönderilmiş olduğu anlaşılmaktadır.

O halde, mahkemece yapılması gereken iş;davacının,uyuşmazlık konusu dönemi de(01.10.1983-18.01.1990 arası) kapsayacak şekilde tahsis talep tarihi olan 31.05.2007 günü itibarıyla prim borcunun varlığı usulünce araştırılmalı;prim borcunun bulunmaması durumunda şimdiki gibi karar verilmelidir.Aksi durumda ise, prim borcunun(fer"ileriyle birlikte) ödenmesi için davacı tarafa süre verilmeli,ödeme halinde ödeme tarihini takip eden aybaşından itibaren tahsise karar verilmelidir. Prim borcunun varlığı konusunda niza çıkması durumunda ise,bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.

O halde, davalı Kurum Avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.



.....