6. Ceza Dairesi 2018/1587 E. , 2020/4148 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, kasten yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında, katılan ...’a yönelik özel hayatın gizliliğini ihlâl suçundan kurulan beraat hükmü ile sanık ... hakkında, aynı katılana yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanık ... hakkında, katılan ...’a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü yönünden, 15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinde yapılan değişikliğin ve Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 günlü Resmî Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre, sanık ... savunmanı ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usûl ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında, katılan ...’a yönelik yağma suçundan kurulan beraat hükmü ve sanıklar ... ve ... hakkında, aynı katılana yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sanık ... hakkında, yine aynı katılana yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince;
1- Katılan ile sanıklardan ..."nın olay tarihinden önce tanıştıkları, aralarında arkadaşlık ilişkisinin geliştiği, katılanın sanık ...’ya tanık ... aracılığı ile Ankara’da bir ev dahi açtığı, ancak bir müddet sonra anlaşmazlıklar yüzünden tarafların ayrıldıkları, katılanın sonrasında zaman zaman tanık ..."yu ev ve eşyaların akıbeti konusunda aradığı, bu süreç içerisinde sanık ... ile tanık ...’in oğlu olan diğer sanık ... arasında yeni bir arkadaşlık ilişkisinin geliştiği, 05.08.2013 günü, katılanın gece geç saatlerde yine tanık ..."i aradığı, ancak telefonu oğlu olan sanık ... "in açtığı ve ikili arasında sanık ... yüzünden tartışma çıktığı, bu esnada sanık ... ’in yanında diğer bir sanık ..."nin de bulunduğu, neticede sanıklar ... ve ...’in katılan ile görüşmek için Kastamonu"ya gitmeye karar verdikleri, sanıklar ... ve ...’in öncelikle sanık ..."in ailesinin yaşadığı Karabük"e gittikler, buradan sanık ...’i alıp katılanın bulunduğu Kastamonu iline ulaştıkları, beraberce katılanın evinin olduğu yere doğru hareket ettikleri, sanık ..."nın araç içerisinde kaldığı, diğer sanıkların araçtan uzaklaşarak yol üzerinde beklemeye başladıkları, bir süre sonra katılanın aracı ile yolda seyir hâlinde olduğunu gören sanıklar ... ile ...’nin, şahsa işarette bulunarak onu durdurdukları, katılanın durması üzerine sanık ... "in cebren şoför koltuğuna geçtiği, katılanın ise arka koltuğa bindirildiği, durumun çevreden görülmesini engellemek amacıyla diğer sanık ..."nin katılanın yanına oturup üstüne bastırdığı, katılanın rızası hilâfına aracın tenha bir noktaya çekildiği, sanıkların burada katılanı dışarı çıkardıkları ve aralarında tartışmanın başladığı, bu esnada sanık ..."nın olay yerine geldiği, tartışmanın daha da alevlendiği, sanıklar ... ve ..."in bu olaylar sırasında katılanı basit tıbbî müdahâle ile giderilebilir nitelikte yaraladıkları, direnci kırılan katılanın pantolonunun sanık ... tarafından çıkarıldığı ve bu şekilde fotoğrafının çekildiği, ayrıca katılanın telefonunun ve cüzdanının da alındığı, devamla katılanın el ve ayaklarının ayakkabısının bağcığı ile bağlandığı, katılanın bu şekilde aracının içerisinde bırakıldığı, sanıkların kapıyı dışarıdan anahtarla kilitledikleri ve olay yerinden uzaklaştıkları olayda; katılanın tüm aşamalarda cüzdan ve telefonunun alındığını beyan etmesine itibar edilmeyip, yağma suçunun sübût bulduğu gözetilmeden, sanıklar ..., ... ve ... hakkında delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
2- Olay günü sanıklar ... ve ...’nin, katılanı TCK"nin 86/2. maddesi kapsamında basit tıbbî müdahale ile giderilebilir düzeyde kasten yaraladıkları, ancak Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Dairesinin 16/02/2015 tarihli ve 918 sayılı raporuna göre, katılanın bu eylem sonucunda kısa bir süre sonra akut koroner sendrom nedeni ile hayatî risk geçirdiği, sanıkların ağır ve başka bir netice olan hayatî risk bakımından kasten hareket ettiklerinden söz etmenin mümkün bulunmadığı, katılanın kalp rahatsızlığı olduğunu bilen sanıkların TCK"nin 23/1. maddesi yollamasıyla bilinçli taksirle yaralamadan cezalandırılmaları gerekirken, sanıklar ... ve ... hakkında yazılı şekilde kasten yaralamadan hüküm tesisi,
3- Sanık ... hakkında, katılan ...’a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hüküm kurulurken yasal koşulları bulunmadığı hâlde TCK"nin 29/1. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümleri uygulanarak eksik ceza tayin edilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
4- Sanık ... hakkında, katılan ...’a yönelik kasten yaralama suçundan hüküm kurulurken yasal koşulları bulunmadığı hâlde TCK"nin 29/1. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümleri uygulanarak eksik ceza tayin edilmesi,
5-15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinde yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 günlü Resmî Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı sonrasında, sanıklar ... ve ... bakımından hukukî durumun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekili ile sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 18.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.