Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/1703
Karar No: 2020/163
Karar Tarihi: 18.02.2020

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1703 Esas 2020/163 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/1703 E.  ,  2020/163 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    1. Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 4. Tüketici Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacı vekili 16.04.2013 havale tarihli dilekçesinde; davalı Banka nezdinde konut kredisi kullandığı sırada komisyon, espertiz ücreti, DASK ve konut sigorta bedeli gibi isimler altında 4.640,09TL haksız kesinti yapıldığını ve bu bedellerin iadesi gerektiğini ileri sürerek, (dilekçenin sonuç kısmında) haksız kesilen 4.464,09TL nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabı:
    5. Davalı vekili 27.05.2013 havale tarihli dilekçesinde; müvekkilinin tacir olup yaptığı işlemlerle ilgili masraf ve ücret istemesinin yasal olduğunu, sözleşme gereği davacının bu ücreti ödeyeceğini taahhüt ettiğini, bu yönde Yargıtay kararlarının da bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararı:
    6. Ankara 4. Tüketici Mahkemesinin 09.07.2014 tarihli ve 2013/2717 E., 2014/1407 K. sayılı kararı ile; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda ve taleple bağlı kalındığı gerekçesiyle 4.640,09TL nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı:
    7. Yerel Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    8. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 04.11.2014 tarihli ve 2014/39264 E., 2014/34169 K. sayılı kararı ile;
    “1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı, davalı bankadan kullanmış olduğu konut kredisi nedeniyle yapılan kesintilerin tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır. Mahkemece bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda talebe bağlılık ilkesi gereğince davacının talebi olan 4.464,09TL nin davacıya iadesi gerektiği görüşü benimsenmiştir. Hâl böyle olunca mahkemece, bilirkişi raporu esas alındığı hâlde rapor içeriğine aykırı şekilde davacının talebi ve rapordaki miktar aşılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Direnme Kararı:
    9. Ankara 4. Tüketici Mahkemesinin 06.03.2015 tarihli ve 2015/33 E. ve 2015/491 K. sayılı kararı ile direnme kararı verilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay bakımından davacının iadesini istediği bedelin 4.640,09TL mi yoksa 4.464,09TL olarak mı kabul edilmesi gerektiği, burada varılacak sonuca göre mahkemece talebin 4.640,09TL olduğu değerlendirilerek bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinin talep aşımı niteliğinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

    III. ÖN SORUN
    12. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlığın sadece 4.640,09TL ile 4.464,09TL arasındaki 176,00TL bedele ilişkin ve dolayısıyla direnme kararına karşı temyiz yolunun açık olup olmadığı hususu ön sorun olarak tartışılmış ve değerlendirilmiştir.
    13. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş; bu Kanun’un 450. maddesiyle de 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) ek ve değişiklikleriyle birlikte tümüyle yürürlükten kaldırılmıştır. Bununla birlikte kanun koyucu uygulamada birtakım sorunların ortaya çıkmasını engellemek için, 6100 sayılı Kanun’a geçiş hükümlerini ayrıca düzenlemiştir.
    14. 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile HMK’ye eklenen geçici 3. maddesine göre bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı HUMK’nın 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaktır.
    15. Bilindiği üzere, 21.07.2004 tarihli ve 25529 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarihli ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”; yürürlük tarihinden sonra mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı HUMK’nın 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL; yine yürürlük tarihinden sonra Yargıtay Daireleri ve Hukuk Genel Kurulunca temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilebilmesi için 440/III-1. maddesinde aranan parasal sınırı da altı milyar TL olarak değiştirmiştir. 5219 ve 5236 sayılı Kanun’lara göre katsayı artışı uygulanarak bu sınırlar yıllar itibariyle arttırılmıştır.
    16. 16.07.1981 tarihli ve 2494 sayılı Kanun’un geçici maddesi ile temyiz ve karar düzeltme sınırlarına ilişkin değişikliklerin, kanunun yürürlüğe girmesinden sonra verilecek nihai kararlara yönelik temyiz ve karar düzeltme istemleri hakkında uygulanacağı belirtilmiş; dolayısıyla, dava hangi tarihte açılmış olursa olsun, temyiz ve karar düzeltme sınırlarının saptanmasında, hakkında bu yollara başvurulan hükmün verildiği tarihteki yasal durumun esas alınacağı kabul edilmiştir.
    17. Bu durumda; bir mahkeme kararının temyiz edilip edilemeyeceği veya Yargıtay kararına karşı karar düzeltme yolunun açık olup olmadığı belirlenirken, temyiz ya da karar düzeltme hakkının doğduğu (kararın verildiği) tarihteki hukuksal durum esas alınmalı; temyiz ya da karar düzeltme istemine konu karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmü temyiz sınırı yönünden hangi düzenlemeyi içeriyor ise, ona bağlı kalınmalıdır.
    18. Buradaki "karar" teriminin, mahkemenin, Özel Daire bozmasına karşı verdiği direnme kararını ve ayrıca Hukuk Genel Kurulunun verdiği kararı da kapsayacağında duraksama bulunmamaktadır.
    19. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Yerel Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda ve taleple bağlı kalınarak hüküm tesis edildiği gerekçesiyle 4.640,09TL nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilen eldeki davada, Özel Dairece sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra hüküm, davacının talebi olan 4.464,09TL nin davacıya iadesi gerektiği görüşünü benimseyen bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmesine rağmen davacının talebinin ve rapordaki miktarın aşılarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuş olup Yerel Mahkemece bu bozma gerekçesine direnilmiştir.
    20. Bu hâlde, Özel Daire ve Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık salt 176,00TL ye ilişkin olup sair hususlar kesinleşerek inceleme dışında kalmıştır.
    21. Oysa, temyiz istemine konu direnme kararının verildiği 06.03.2015 tarihinde temyiz (kesinlik) sınırı 2.080TL olduğundan, davalı vekilinin uyuşmazlık noktasına ilişkin temyiz itirazlarının miktar itibariyle incelenmesi mümkün olmayacaktır.
    22. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında, kararın miktar itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığının davalı aleyhine hükmedilen bedelin tamamına göre belirlenmesi gerektiği, somut olayda bu miktarın 4.640,09TL olduğu, bu nedenle işin esasına girilmesi ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi gerektiği, bu itibarla ön sorunun bulunmadığı görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.
    23. Sonuç olarak, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekir.

    IV. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlere göre,
    Davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan REDDİNE,
    İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440/III-3. maddesine göre,
    Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, yapılan ikinci görüşmede 18.02.2020 tarihinde oy çokluğu ile kesin olarak karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi