17. Ceza Dairesi 2016/8410 E. , 2016/10155 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Sanık ..."ın sabıkasında bulunan ... Çocuk Mahkemesi"nin 2011/898 Esas 2011/944 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK"nın 31/3. maddesinin uygulanmış olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/5. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
2)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3)Yargılama gideri olarak hesaplanan 13,55 TL"nin, CMK"nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesiyle eklenen değişiklik gözetilerek, terkin edilecek miktar olan 20,00 TL"nin altında kaldığının anlaşılması karşısında, hazineye yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 303. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık ... hakkında kurulan hükümden 58. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümlerin tamamen çıkarılması ve T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi
Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibaresi eklenmesi ve yine hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölümde yer alan "sanıkların sarfına neden olduğu dört posta 6,55 TL bir davetiye 7,00 TL olmak üzere 13,55 TL yargılama giderinin sanıklardan eşit miktarda tahsili ile hazineye irad kaydına," cümlesinin çıkarılarak, yerine ""13.55 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Kanun"un 106/1. maddesinde belirlenen 20,00 TL"den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesine yükletilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmediği, diğer sanık ..."ın savcılık ifadesinde ... plakalı aracı kullanan şahsın kendisine hırsızlık yaptırdığını belirttiği, ancak teşhis sırasında sanık ..."yi teşhis etmediği, duruşma aşamasındaki savunmasında ise eylemi tek başına yaptığını savunduğu anlaşıldığından sanıkların suç tarihinde kullandıkları telefon hatlarının suç tarihinden önce son 1 aylık suç tarihini de kapsayacak şekilde görüşme detayları ile kullanılan baz istasyonu ve arayan aranan numaraları gösterir HTS kayıtları getirtilip incelendikten sonra kanıtların bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre, mahkumiyet aksi takdirde mevcut delillere göre hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."un temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 03.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.