14. Hukuk Dairesi 2015/9791 E. , 2015/8866 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Mersin 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2015
NUMARASI : 2012/1026-2015/119
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.10.2010 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 02.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 13.10.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. A.. K.. geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dışı F... Y.."in 15.09.2010 tarihinde 4772 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını davalı M.. K.."a sattığını belirterek önalım nedeniyle bu payın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir.
Davacı vekili, yargılama esnasında davalı M.. K.."ın dava konusu payını 16.02.2011 tarihinde M.. İ.."e sattığını belirterek önalım davasını dahili davalı M.. İ.."e yöneltmiş, satış bedelinin önalım hakkının kullanılmasını önlemek amacıyla yüksek gösterildiğini iddia etmiştir.
Davalılar vekili, fiili taksim iddiasının bulunduğunu belirterek yeniden keşif yapılması talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, fiili taksim bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2.maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Davacının kullandığı ve davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeni ile önalım hakkını kullanması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı kabul edilmektedir.
Somut olayda, mahkemece fiili taksimin mevcut olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu hususta yapılan araştırma ve incelemeler hükme yeterli değildir. Mahkemece dinlenilen davacı ve davalı tanıklarının dava konusu taşınmazda fiili taksimin mevcut olup olmadığı hususlarında beyanlarının alınmadığı, davalı tanıklarının duruşmada dinlendiği, davacının ve davalının birer tanıklarının ise hiç dinlenmediği anlaşılmaktadır.
Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda mahkemece, mahallinde yeniden keşif yapılarak davacı ve davalı tanıkları taşınmaz başında dinlenilerek beyanları alınıp kullanım durumu keşfe katılan fen bilirkişisine krokisinde işaretlettirilerek ve bu husustaki deliller yeniden değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.