21. Hukuk Dairesi 2014/22796 E. , 2015/18855 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Marmaraereğlisi Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/06/2014
NUMARASI : 2012/138-2014/147
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01.08.1997 - 01.06.2011 tarileri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının 01.08.1997- 01.06.2011 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın 5510 sayılı Yasa"nın 4/I-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu, geçiş hükümlerini içeren aynı Yasanın Geçici 7. maddesi hükmü gözetildiğinde, somut uyuşmazlığın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesidir.
506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Hizmet akdinin oluşabilmesi için işyerinin varlığı öncelikli koşul olduğundan yapılacak iş; davalının işyerinin kanun kapsamına alındığı 25.12.2004 tarihinden önce işyerinin faal ve kapsama alınabilecek nitelikte olup olmadığını titizlikle araştırılıp açıklığa kavuşturmak, bu bağlamda, davalı nın meslek kuruluşları nezdinde kaydının bulunup bulunmadığını tespit etmek, vergi dairesi nezdinde kaydının bulunup bulunmadığı yönünde araştırma yapılıp mükellefiyet kayıtlarını temin etmek, davalı adına kayıtlı süt toplama aracı bulunup bulunmadığı, var ise hangi tarihler arasında davalı adına kaydının bulunduğunu araştırmak, davalıya ait ihtilaflı dönemde iş yeri olup olmadığı var ise bu işyerinin davaya konu dönemde çalışma izni ve ruhsatı ile elektrik-su-telefon aboneliğinin bulunup bulunmadığını ilgili belediye, PTT müdürlüğünden sormak, davalıya ait işyeri kira ise kira sözleşmesini temin etmek suretiyle ihtilaflı dönemde davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığını tespit ederek davalıya ait işyerinin hangi tarihlerde faal olduğunu belirlemek, işyerinin davalı dönemde faal olduğunun anlaşılması halinde ise dönem bordroları bulunmadığından ve dinlenen tanık beyanları yetersiz olduğundan Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak suretiyle davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği de nazara alınıp gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan H.. S.."ye iadesine
20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.