Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1795 Esas 2012/286 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1795
Karar No: 2012/286
Karar Tarihi: 23.01.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1795 Esas 2012/286 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/1795 E.  ,  2012/286 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalının, müvekkili kooperatifin ortağı olduğunu, ödenmeyen aidatlar için girişilen takibin, haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, yatırdığı aidatların, anaparadan değil, faizden düşüldüğünü, 2006 yılına kadar bu uygulamanın yapılmadığını, 2006 yılında borçların tekrar hesaplanması yönünde kararı alınmadığını, bunun uygulanabilmesi için genel kurul kararı olması gerektiğini, davacı kooperatife borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının, davacı kooperatifin üyesi olduğu, bilirkişi tarafından kooperatif kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacının, davalıdan alacağı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dava, parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı ortak aleyhine, davacı kooperatifçe girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Hukukumuzda çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilen hallerde mehkemece rapor alınabilir, ancak rapor yetersiz, noksan ve müphem ise, mahkeme bilirkişiden izahat ve açıklama veya ek rapor isteyebileceği gibi, yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor da alabilir . Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmişse de, bu şekliyle hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli ve yeterli görülmemiştir. Bilirkişi raporunda, hesaplamaların tablo şeklinde dosyaya ibraz edilen ödeme belgelerine göre yapıldığı ve 2000 yılı sonu itibariyle davalının kooperatife borcu olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece, kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi seçilerek, bilirkişiden, kooperatif defter ve kayıtları, genel kurul kararları, tarafların sunduğu diğer belgeler üzerinde inceleme yapılarak davalının borçlu olup olmadığı, BK 84 maddesinin uygulama koşullarının bulunup bulunmadığı, hususlarında, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli, rapor alınarak oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2) Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.