17. Ceza Dairesi 2016/13074 E. , 2016/10148 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Sanıklar ... ve ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması sırasında aynı maddenin birinci, ikinci ve dördüncü fıkralarındaki bazı sözcüklerin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararının anılan kanun maddesinin 1. fıkrasındaki ""hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak"" hükmü gereğince infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... ile sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekinin işyerini saat 18.30"da kilitleyerek ayrıldığı, işyerinden çalınan eşyaların ise saat 22.00-23.00 sıralarında hurdacıya satıldığının, sanıkların ise hırsızlık suçlamasını kabul etmediğinin, suç saatine yönelik başka bir veri olmadığının anlaşılması karşısında, suçun 18.30-22.00 saatleri arasında tam olarak belirlenemeyen bir zaman diliminde işlendiği anlaşılmakla, uygulama olanağı bulunmayan TCK"nın 143. maddesi ile uygulama yapılması,
2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK"nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, hırsızlık suçundan kurulan hükümde sonuç cezanın "5 yıl" hapis cezası olarak belirlenmesi, “T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname"nin 32 maddesi dikkate alınarak sanık ..."in TAHLİYESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde serbest bırakılması için Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına,
3-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığın yüzüne karşı verilen kararı süresinden sonra temyiz ettiği, sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan yapılan yargılama sırasında sanığın müdafiisinin bulunması zorunlu olduğu ve kararın müdafiiye tefhim ya da tebliği yapılması gerektiği halde, bu zorunluluk dikkate alınmadan yargılama yapılması ve hüküm kurulması nedeniyle, sanığın savunma hakkının kısıtlandığı anlaşılmakla, sanığın temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığa yüklenen suçun, TCK"nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi karşısında; 5271 sayılı CMK"nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Kabule göre de,
a-Müştekinin işyerini saat 18.30"da kilitleyerek ayrıldığı, işyerinden çalınan eşyaların ise saat 22.00-23.00 sıralarında hurdacıya satıldığının, sanıkların ise hırsızlık suçlamasını kabul etmediğinin, suç saatine yönelik başka bir veri olmadığının anlaşılması karşısında, suçun 18.30-22.00 saatleri arasında tam olarak belirlenemeyen bir zaman diliminde işlendiği anlaşılmakla, uygulama olanağı bulunmayan TCK"nın 143. maddesi ile uygulama yapılması,
b- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname"nin 32 maddesi dikkate alınarak sanık ..."ın TAHLİYESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde serbest bırakılması için Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 04.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.