22. Hukuk Dairesi 2017/44383 E. , 2017/31207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı ... nezdinde en son Fen İşleri Müdürlüğü"nde asfalt işlerinde çalıştığını ve iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini, çalışması boyunca bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, hafta tatili, genel tatil, gece çalışma zammı, izin, ücret farkı ve yemek ücreti alacaklarını alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, zamanaşımı def"inde bulunmuş ve davacıya toplu iş sözleşmesi gereğince tüm ödemelerin eksiksiz olarak yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizce davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacının ücretini aldığı bankadan banka hesap hareketleri celp edilerek bordroda tahakkuk ettirilen hafta tatili, genel tatil ücreti, ücret ve yemek ücreti tutarlarının işçiye ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi ve ödenmeyen kısım varsa hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan mahkemece bozma gerekleri yerine getirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1. Davalı temyizi yönünden ;
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
Davacı eldeki alacak davası ile; bir kısım işçilik alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 23.10.2014 tarihli kararla, bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin 23.10.2014 tarihli kararı, Dairemizin 09.02.2016 tarihli ilamıyla, hafta tatili, genel tatil, ücret ve yemek ücreti alacakları yönünden bozulmuştur. Diğer alacak talepleri yönünden bir bozma sebebi yapılmadığından, hükmün bu kısmı kesinleşmiştir.
Mahkemece, bozma sonrasında davacının hafta tatili ve genel tatil alacağı talepleri reddedilmiş ve 835,50 TL yemek yardımı ücreti ile 112,57 TL ücret alacağının bulunduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş; diğer alacak talepleri hakkında ise bozmadan önceki karar gibi hüküm sonucu tesis edilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Bozmadan sonra tesis edilen mahkeme kararında, temyiz kesinlik sınırının belirlenmesinde, bozma kararı kapsamı dışında kalan alacaklara dair hüküm kısmının dikkate alınmaması gereklidir. Şu halde, dosya içeriğine göre, Dairemizin 09.02.2016 tarihli bozma kararı kapsamında bulunan hafta tatili, genel tatil, ücret ve yemek ücreti alacakları bakımından hüküm altına alınan toplam miktarın karar tarihi itibari ile temyiz kesinlik sınırı olan 2.270,00 TL kapsamında kaldığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz isteminin, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun"un 427, 432 maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Sonuç : Yukarıda yazılı sebepten, davalı vekilinin temyiz isteminin 6100 sayılı Kanun"un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun"un 427, 432 maddeleri uyarınca REDDİNE, peşin temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
2. Davacı temyizi yönünden ;
a)Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
b)Taraflar arasındaki uyuşmazlık bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılmayacağı konusundadır.
Gerek mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 84. maddesinde gerekse 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 177. maddesinde ıslahın ancak tahkikat tamamlanıncaya kadar yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04/02/1948 tarih ve 1944/10 esas, 1948/3 karar sayılı kararı uyarınca bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 13/05/2016 tarih ve 2015/1 esas ve 2016/1 karar sayılı ilamında da bozma sonrası ıslahın mümkün olmadığı kesin bir şekilde belirtilmiştir.
Dosya içeriğine göre, Dairemiz bozma ilamına uyulmasından sonra, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacı vekili tarafından, 05.10.2017 harç tarihli ıslah dilekçesi ile talep konusu alacakların miktarı artırılmıştır. Mahkemece bozmadan sonra ıslah yapılamayacağının kabulü isabetli ise de ıslah ile talep edilen kısımların reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bozma sonrası ıslah hiç yapılmamış kabul edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.