MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Bozma üzerine, Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/04/2017 gün ve 5-2014/199798 sayılı maddi hatanın düzeltilmesi istemli yazısında;
“Erzin Asliye Ceza Mahkemesinin 01/05/2008 gün ve 2006/251 Esas 2008/113 Karar sayılı kararında, sanıklardan ... ve ... ile ilgili olarak müşteki ..."e karşı görevi yaptırmamak için direnme suçundan; sanık ... hakkında ise müştekiler ... ve ..."a karşı görevi yaptırmamak için direnme suçundan dolayı kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesi sırasında, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 11/06/2012 tarih ve 2010/23472 Esas, 2012/14545 Karar sayılı kararında bu eylemlere yönelik karar verilmediği; bozmadan sonra ise anılan mahkemenin 11/07/2013 gün ve 2012/205 Esas 2013/196 Karar sayılı kararında söz konusu sanıklara yönelik aynı eylemlerden yeniden kurulan hükümlerin hukuki değerden yoksun olduğunun anlaşılması karşısında, bu hükümler temyiz incelemesi dışında tutulmuş, ancak, Yüksek Daire ilamında bu konunun düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen nedenle; 5320 sayılı Yasa"nın 8. maddesinin birinci fıkrasının 2. cümlesi uyarınca, Yüksek Dairenizin 11/06/2012 tarih ve 2010/23472 Esas, 2012/14545 Karar sayılı ilâmındaki yukarıda adı geçen sanıklar hakkında eksik bırakılan bölümlere ilişkin hatanın düzeltilmesi arz ve talep olunur.”denilmiştir.
Dairemizin 16/06/2017 tarih ve 2017/17717 Esas, 2017/18053 Karar sayılı kararıyla, bozma öncesindeki Yerel Mahkeme kararında sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin de temyiz edilmesine karşın, tebliğnamede görüş bildirilmediği için inceleme dışı kalması ve 11/06/2012 tarih ve 2010/23472 Esas, 2012/14545 Karar sayılı Dairemiz ilamının, C bendinin 2. bölümünde yer alan bozma kararında, sanık ...’un müştekiler ..., ... ve ...’a yönelik eylemlerine ilişkin anlatımın ayrıca müşteki ...’i de kapsayıp kapsamadığının
değerlendirilmesi ve maddi hatanın düzeltilmesi istemli yazının da bu görüş bildirmelerle birlikte değerlendirilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade edildiği ve 24/10/2017 tarihli Ek Tebliğnamenin düzenlenerek Dairemize gönderildiği anlaşılmakla,
Sanıklar ... ve ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminde bulunulduğu, ancak Dairemizin 11/06/2012 tarihli, 2010/23472 Esas ve 2012/14545 Karar sayılı kararında bu hükümlerin kısmen inceleme dışı kaldığı anlaşıldığından, bozma kararından sonra adı geçen sanıklar hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümlerin yok hükmünde olduğu ve bu suçlar açısından Yerel Mahkemenin 01/05/2008 tarihli, 2006/251 Esas ve 2008/113 Karar sayılı kararındaki hükümlerin temyiz incelemesine konu olabileceği belirlenerek ve sanık ... hakkında müşteki ...’a yönelik silahla tehdit suçundan açılan davaya ilişkin zamanaşımı içinde hüküm kurulması mümkün görülerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın, birden fazla kişi ile görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediği anlaşılmasına karşın, hakkında 5237 sayılı TCK"nın 265/3. maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmaması nedeniyle bozma yapılamayacağı,
Eleştiri dışında, cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infazda gözetilebileceği,
Anlaşıldığından sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkında müşteki ...’e yönelik görevi yaptırmamak için direnme suçu ile sanık ... hakkında, müştekiler ... ve ..."a yönelik ve müştekiler ..., ... ve ..."a yönelik ayrı ayrı görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
1-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden;
a-Sanık ...’un, polis olarak görev yapan müştekiler ..., ..., ... ve ...’e yönelik eylemlerinin bir bütün halinde tek bir kez birden fazla kişi ile birlikte görevi yaptırmamak için direnme suçu olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,
b-Sanık hakkında, birden fazla kamu görevlisine karşı gerçekleştirdiği görevi yaptırmamak için direnme suçunda, TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c-Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden ise;
UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre sanık ...’in hükümden sonra 26/09/2014 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında; bu hususun araştırılarak sonucuna göre, sanık hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ile ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olup, (B-2) numaralı bend yönünden diğer yönleri incelenmeyen HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.