MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
...

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sonucu...Köyü çalışma alanında bulunan 475, 478 ve 479 parsel sayılı 1.573.00, 1.068.00 ve 1.368,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ... ve müşterekleri adına tespit edildikten sonra davacı ... ve arkadaşlarının Komisyona İtirazlarının reddi üzerine süresi içinde dava açılmadığından tespit 13.5.1994 tarihinde kesinleşerek tapuya kayıt ve tescil edilmiştir. Davacı ..., haricen satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılar ...oğlu ..., ...kızı ..., ... kızı ..., ... oğlu ..., ..., ...oğlu ... ve ...oğl...nin davayı kabul ettikleri gerekçesiyle 475, 478 ve 479 nolu parsellerdeki hisselerinin iptali ile davacı ... adına tesciline, diğer davalılar hakkında açılan davanın ise 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyize konu paylar yönünden 3402 sayılı ... Kanunu"nun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçe gösterilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli 475, 478 ve 479 parsel sayılı taşınmazlar ... sırasında davalılar ... ve müşterekleri adlarına tespit edilmiş, bu tespitlere karşı 475 parsele yönelik ... ve ... tarafından, 478 ve 479 parsellere yönelik ise ..., ... ve ... tarafından itiraz edilmiş, ... Komisyonu"nun 08.10.1990 tarih ve 1990/167 sayılı itirazın reddi kararı taraflara en son 11.4.1994 tarihinde tebliğ edilmiş ve anılan karara karşı süresi içinde dava açılmaması üzerine çekişmeli taşınmazların tutanakları 13.5.1994 tarihinde kesinleşmiştir. Her ne kadar tutanakların kesinleşme tarihi tapu kaydına 13.5.1991 tarihi olarak belirtilmiş ise de kesinleşme tarihinin tapu kaydına yanlış yazılmış olması maddi hata niteliğinde olup, davacı aleyhine hukuki sonuç doğurmaz. Davacı ... tarafından, tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemli davanın 20.10.2003 tarihinde açılması karşısında, ... tespitinin

kesinleşmesinden davanın açıldığı tarihe kadar 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre henüz dolmamıştır. Bu nedenle mahkemenin bu yöndeki gerekçesi yerinde değildir. Hal böyle olunca mahkemece işin esasına girilerek tarafların delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 14.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.