17. Hukuk Dairesi 2020/1448 E. , 2021/2912 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm asıl ve birleşen davada davacı ... vekili ile birleşen davalarda davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, davacının cezaevi infaz koruma memuru olarak çalıştığını, 17.10.2005 tarihinde mesai çıkışı cezaevinin dava dışı servis sürücüsünün tam kusurlu olarak sebep olduğu trafik kazasında çok ağır surette yaralandığını ve malul kaldığını beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.000,00 TL iş gücü
ve mutlak gelir kaybı tazminatına 17.10.2005 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalı ... şirketinden talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2007/125 Esas sayılı davada davacılar vekili, asıl dava dilekçesinde anlatılan olay çerçevesinde manevi elem ve ızdırap için davacı ... yönünden 75.000,00 TL manevi tazminatın, 1.000,00 TL işgücü kaybının, kazazedenin eşi için 15.000,00 TL, çocukları olan davacılar için de 5.000,00"er TL manevi tazminatın birleşen davada davalı işletenden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2019/312 Esas sayılı davada davacı vekili, meydana gelen olayı tekrar ederek bozma ilamından sonra 165.592,70 TL zarar hesaplandığını, asıl dava ile 92.434,12 TL talep edildiğini, bakiye kalan zarar 73.158,58 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak; asıl davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının maddi tazminat alacağı olan 165.592,70 TL"den davalı ... tarafından Afyonkarahisar İcra Müdürlüğünün (6.İcra dairesi) 2013/4162 sayılı dosyasında ödenen 40.000,00 TL"nin mahsubu ile bakiye 125.592,70 TL maddi tazminatın, taleple bağlı kalınarak 92.434,12 TL"sinin kaza tarihi olan 17/10/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Bakanlığından tahsili ile davacı ..."ya ödenmesine, davalı ... hakkında açılan davanın poliçede yazılı olduğu 40.000,00 TL limitle sorumlu olduğundan ve ödeme yaptığından konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın (2007/125 E.) kısmen kabul kısmen reddine, davacı ... lehine 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 17/10/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte birleşen dosyanın davalısı Adalet Bakanlığından alınarak davacı ..."ya verilmesine, davacı Sevim Kaya, Hakan Kaya, İrem Kaya"nın talepleri hakkında mahkemenin 2006/209 esas 2013/168 sayılı kararıyla hüküm kurulduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın (2019/312 E.) kısmen kabul kısmen reddine, 31.158,58 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 17/10/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Bakanlığından tahsili ile davacı ...
Muhsin Kaya"ya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen davada davacı ... vekili ile birleşen davalarda davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı ... vekili ile birleşen davalarda davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Bozmadan önce yürütülen yargılamada alınan 09.08.2012 havale tarihli rapor ile 2012 yılı verilerine göre ve davacının geliri aktif dönemde asgari ücret üzerinden, toplam 92.434,12 TL maddi tazminat hesaplanmış; mahkemece, bu rapor hükme esas alınarak ıslah doğrultusunda 92.434,12 TL maddi tazminata hükmedilmiştir. Mahkemenin bu hükmünü davacı taraf temyiz etmemiş; sadece, davalı ... vekili temyiz etmiş; Dairemizin bozma ilamıyla, davacı ..."in bakiye ömrünün PMF 1931 tablosu esas alınarak hesaplanması gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozma kapsamında yürütülen yargılamada; alınan 30.10.2019 tarihli ek hesap raporu ile davacının geliri asgari ücretin 2,37 katı ve 2014 verilerine göre hesaplama yapılmış; mahkeme tarafından, bu raporda hesaplanan tazminat miktarını 165.592,70 TL icra dosyasına yapılan ödeme mahsubu ile hükme esas alınmıştır.
Oysa; sadece davalı ... vekilinin temyizi üzerine ilk hükmün bozulduğu ve bozma ilamının kapsamı; davacı tarafın ilk hükmü temyiz etmediği ve ilk hükme esas alınan 09.08.2012 havale tarihli raporu ile asgari ücretin neti üzerinden yapılan hesaba ilişkin davacı tarafın temyizinin bulunmadığı; hesap raporundaki maddi tazminatın davacı bakımından kesinleştiği ve davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınmalıdır. İlk hükmü temyiz etmeyen davacı lehine olacak biçimde, daha yüksek gelir üzerinden ve güncel veriler dahilinde yeniden hesap yaptırılıp tazminatın belirlenmesi, davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hakları ihlal edecektir (HGK"nun 18.02.2020
tarih, 2016/21-817 Esas ve 2020/167 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir).
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; bozma öncesindeki 09.08.2012 tarihli hesap raporu ile davalı taraf lehine oluşan kazanılmış hakkın korunmasını sağlayacak biçimde ve sadece önceki bozma ilamımızda belirtilen bakiye ömrün belirlenmesi yönünden PMF tablosunun esas alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nın 56.maddesindeki (818 sayılı BK"nın 47. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Buna göre, davacı ... için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı ... vekili ile birleşen davalarda davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davacı ..."ya geri verilmesine 03.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.