
Esas No: 2020/9130
Karar No: 2021/4665
Karar Tarihi: 23.02.2021
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2020/9130 Esas 2021/4665 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : .... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 1989-2015 yılları arasında davalı işverenin yurtdışı projelerinde ince işler grup kalfası olarak 2657 USD ücretle çalıştığını, dönem içerisinde günde 3 öğün yemek barınma-ısınma-aydınlatma gibi imkanların davalı işverenlik tarafından karşılandığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak sonlandırıldığını, işyerinde ayda 3 hafta tatilinde 7 gün 09.00-18.00 saatleri arasında ve dini bayramların ilk günü hariç tüm bayram ve genel tatillerde çalıştırıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, husumet itirazında bulunarak dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının aralıklı olarak çalıştığını, yurt dışında çalışması nedeniyle çalışılan yer hukukunun uygulanması gerektiğini, yıllık izin kullandığını, kalan izinlerin ücretinin ödendiğini, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ödemelerinin bordrolara yansıtılarak banka kanalıyla ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında ihbar tazminatı hususunda uyuşmazlık söz konusudur.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir sebep olmaksızın ve usulüne uygun bildirim süre tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin 4857 sayılı iş Kanunu"nun 24 ve 25. maddelerinde yazılı olan sebeplere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde ihbar öneli verilmediğini iddia etmiş, davalı tarafından sunulan davacıya ait özlük dosyasında Fesih (İhbar) Tebliği başlıklı, tebellüğ edildiğine dair davacı imzasını içerir belgede, işverence 30.01.2015 tarihli yazılı fesih bildirimi ile davacıya kıdemi uyarınca 56 günlük ihbar süresi verilerek iş sözleşmesinin 27.03.2015 tarihinde feshedileceğinin bildirildiği görülmekle, davacı asile kendisine ihbar öneli verilip verilmediği, söz konusu belgeyi ne zaman imzaladığı konusunda beyanı alınarak sonucuna göre ihbar tazminatı alacağı hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-İşçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır.
Somut olayda davacı davalıya ait işyerinde 1989 yılında çalışmaya başlamış olup, 1475 sayılı Kanunun yürürlükte olduğu dönemde hak kazanılan izin süresinin bu Kanun hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır. Bu konuda eksik incelemeyle karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 373/1 hükmü uyarınca dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.