13. Ceza Dairesi 2020/2296 E. , 2020/5255 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇLAR : Konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I) Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000 TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1.600 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazlarının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II) Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Diğer temyiz itirazlarının reddi,
Ancak;
Katılanın yargılamanın 26/11/2014 tarihli celsesinde alınan beyanında; "olay tarihinde suça sürüklenen çocuğun annesi ile karı koca hayatı olarak yaşadıklarını suça sürüklenen çocuğun onlarla da kaldığını ama normal zamanlarda abisinde kaldığını, olay tarihinden 4-5 gün önce onların evinde ağabeyine taşındığını, kendisinin suça sürüklenen çocuğa gelme kalma demediğini, onun kafasına göre gelip gittiğini, belirttiği anlaşılmakla; suça sürüklen çocuğun annesi ile katılanın birlikte yaşadıkları, sanığın da bir süre onlar ile birlikte yaşadığı, olay günü abisinin yanında kaldığı, ancak katılanın evine de gidip geldiği, katılanın beyanlarından sanığın evine gidip gelmesi ile ilgili bir sorun yaşamadığını, mala zarar vermesi nedeniyle şikayetçi olduğunu, asıl sorunun sanığın katılanın malına zarar vermesi olduğunu belirttiği de göz önünde bulundurulduğunda, katılan beyanlarından sanığın evine gidip gelmesinde rızasının olduğu kabul edilerek, suça sürüklenen çocuğun atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 10.06.2020 gününde 1 nolu red kararı yönünden oybirliği, 2 nolu bozma kararı yönünden oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
İzmir 2. Çocuk mahkemesinin 12/02/2015 gün 2015/194-15 esas karar sayılı kararı ile;
Suça sürüklenen çocuk ... "in mala zarar verme suçundan doğrudan adli para cezası, geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan ise hapisten çevrilme 4.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, karar suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Tebliğnamede mala zarar verme suçu nedeniyle verilen ceza temyizi kabil olmadığından reddine, konuttan ise çocuğun zaman zaman gelmesine muvafakatı olduğundan suç oluşmayacağından kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir.
Suça sürüklenen çocuk 01/09/2014 tarihli müdafii huzurunda Cumhuriyet Savcısı"na verdiği ifadesinde; şikayetçinin annesi ile bir süre birlikte yaşadıklarını, hala yaşayıp yaşamadıklarını bilmediğini, 01/09/2014 günü saat 01.00"de karnı acıktığından şikayetçinin kapısını zorlayarak kilidi açtığını, içeriye girip yemek yediğini, şikayetçinin kendisini gördüğünü, polis çağırdığını, daha önce 1-1,5 ay kaldığını beyan ettiği,
Katılanın 01/09/2014 günü saat 05.20"de alınan polis ifadesinde saat 01.30"da işten geldiğini, kapıların açık olduğunu, kapı camının kırık olduğunu, ..."ın oturduğunu gördüğünü, ..."ı daha önceden annesi ile beraber arkadaşlığı olduğundan tanıdığını, neden kapı kırıp içeri girdiğini sorduğunda, annesini aradığını söylediğini, alkollü olduğunu, polisi aradığını, daha önce evde yokken televizyonunu çaldığını, şikayetçi olduğunu beyan ettiği,
26/11/2014 tarihli mahkeme ifadesinde de hazırlık ifadesini doğruladığı, tehdit ettiği için evde istemediğini beyan ettiği, suça sürüklenen çocuk müdafiinin isteği üzerine sorulduğunda olay tarihinde ..."ın annesi ile birlikte yaşadığını, ..."ın ise olay tarihinden 4-5 gün önce ağabeyine taşındığını, televizyonunu çaldığını beyan ettiği,
01/09/2014 tarihli saat 02.15 itibariyle tutulan polis tutanağında da katılan ..."in suça sürüklenen çocuğun annesi ile daha önce birlikte olduğunu beyan ettiği görülmektedir. Nitekim evde suça sürüklenen çocuğun annesi olmadığından suça sürüklenen çocuk kapı camını kırmış, kapıyı zorlayarak içeri girmiştir.
Katılanın suça sürüklenen çocuk müdafiinin mahkemede sorması üzerine çocuğu kurtarmaya yönelik olay tarihinde annesi ile birlikte yaşadığını beyan etse de, gerek katılan ve gerekse suça sürüklenen çocuk müdafii huzurunda beyanı ve evde kimse olmadığını bilmesine rağmen eve camı kırarak ve kapıyı zorlayarak girmesi ve çıkmaması sonucu polisin çağrılması dikkate alındığında rızası dışında eve girildiğini ve evden çıkmadığını göstermektedir.
Katılan suç tarihinde 17. yaşını dolduran suça sürüklenen çocuktan çekinmekte olduğu, bulunduğu yerden uzak durmasını istediği anlaşılmaktadır.
Suça sürüklenen çocuğun aranan şahıslardan olup yakalaması olduğundan ve olay yerindeki evde de annesi bulunmadığından gözaltına alma tutanağına cep telefonu aranarak telefonla bilgi verildiği not düşülmüştür.
Suça sürüklenen çocuğun suç tarihi itibariyle iki bıçakla yaralamadan kesinleşmiş cezasının bulunduğu, olay tarihinden önce işlenmiş sonradan mahkumiyetle sonuçlanmış ve kesinleşmiş evde silahla yağma ve hırsızlık suçundan dosyalarının olduğu adli sicil kaydından anlaşılmaktadır.
Katılanın hazırlık beyanı, suça sürüklenen çocuğun müdafii huzurunda verdiği savcılık ifadesi, polisin tuttuğu tutanak dikkate alındığında, suça sürüklenen çocuğun annesinin olay tarihinde evde olmadığı, çocuğunda evde kalmadığı, aranan şahıslardan olduğu, katılanın suça sürüklenen çocuğun kendisini tehdit etmesi nedeniyle evde istemediğini beyan etmesi katılanın işte olduğu bir saatte evde kimsenin olmamasından yararlanarak camı kırararak ve kapıya zarar vererek içeri girdigi, çıkmasını istediği halde çıkmadığı polisi aramak durumunda kalması nedeniyle verilen mahkumiyet kararının yerinde olduğu onanması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun konut dokunulmazlığı ihlal suçundan verilen mahkumiyet kararının bozulması görüşüne katılmıyorum. 10/06/2020