12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18279 Karar No: 2017/10496 Karar Tarihi: 12.09.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/18279 Esas 2017/10496 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/18279 E. , 2017/10496 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi-üçüncü kişi ..."nın, dosya borçlusu ...Tekstil Dış Tic. Ltd. Şti."ye ait üç adet taşınmazı üçüncü bir kişiden 17.08.2006 tarihinde satın aldığını, alacaklı tarafından dosya borçluları ve kendisi hakkında açılan tasarrufun iptali davasının kabulü nedeniyle davaya konu taşınmazların kira alacaklarına haciz konulması sebebiyle borçlu durumuna düştüğünü belirterek alacaklının süresinde haciz talebinde bulunmadığını ve dosyanın işlemsiz bırakılması sebebiyle zamanaşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılması talebinde bulunduğu, mahkemece, tasarrufun iptali davası açılması ile zamanaşımının kesildiği, kararın kesinleşmesinden sonra da takip işlemlerine devam edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Hukuk Genel Kurulu"nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E., 2004/208 K. sayılı kararında ise; taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için, haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu vurgulanmıştır. İİK 283 maddesine göre hacizde iptal davasını kazanan alacaklı, tasarrufa konu mal borçlunun imiş gibi haciz ve satışını isteyebilir. Dava konusu tasarrufun davacının alacağı oranında iptaline karar vermekle yetinir. Mahkeme bundan başka davacının alacağının davalılardan tahsiline karar veremez. İptal davasını kazanan alacaklı malı borçlununmuş gibi haczettirebileceğinden taşınmazın maliki olan üçüncü kişiye bir icra takibi yapmasına gerek yoktur. Somut olayda da şikayetçi tasarruf iptal davasında taşınmazı muvazaalı devralan üçüncü kişi konumunda olup, tasarrufu iptal davasının kabulü ile takip borçlusu haline gelmez. Zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını ancak takip borçlusu ileri sürebilir. Şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmekte ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 31,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.Başkan