Esas No: 2018/1644
Karar No: 2020/5471
Karar Tarihi: 26.11.2020
Danıştay 10. Daire 2018/1644 Esas 2020/5471 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/1644
Karar No : 2020/5471
DAVACI : … Satış Dağıtım Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …/ …
(Mülga …)
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
2- … Bakanlığı / …
(Mülga … Bakanlığı)
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
9603.21.00.00.00 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonlu (GTİP) diş fırçalarının (takma damak fırçaları dahil) ithalatında, 1. yıl için 0,23 ABD Doları/Adet, 2. yıl için 0,22 ABD Doları/Adet, 3. yıl için 0,21 ABD Doları/Adet ek mali yükümlülük getirilmesine ilişkin 03/02/2018 tarih ve 30321 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2017/10797 sayılı Diş Fırçası İthalatında Korunma Önlemi Uygulanmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından,
-İptali istenen işleme mesnet özet sonuç raporunun TÜİK resmi verileriyle çeliştiği, özet sonuç raporunda yer alan adet bazında rakamlar bakımından çok az bir fark olsa da ithalat değeri bakımından milyonlarca dolar fark olduğu, bu durumun yapılan değerlendirmelerin temelini hatalı kıldığı,
-Şikayetçi firmanın Yönetmelik uyarınca yerli üretici olarak değerlendirilemeyeceği, firmanın salt montaj işlemi gerçekleştirdiği,
-Ülkemizin diş fırçalarında ithalatçı konumda olduğu, yerli üretici %113 kapasite ile çalıştığını iddia etse de tüketimin %17 sini karşılayabildiğini ifade ettiği, yerli üreticiyi koruma adına tüm ithalata önlem getirilmesinin ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, yerli üretici alt ve orta segmentlerde üretim yaptığı halde üst segment ürünlere de önlem getirildiği,
-Şikayete tabi ithalatın düşük birim fiyatlı ülkelerden gerçekleştirilmesine rağmen, önlemin yüksek birim fiyatı olanlarda dahil tüm ülkelere getirildiği, mevzuat uyarınca getirilen önlemin zararla sınırlı olması gerektiği, kanunilik ve ölçülülük ilkesine aykırılık olduğu,
-Müşteki firmanın önemli bir fason üretici olduğu, fason üretilen ürünlerin çok daha düşük fiyattan satıldığı, meydana geldiği iddia edilen zararın ithal ürünlerden mi yoksa diğer perakendecilere üretilen fason ürünlerden mi kaynaklandığı hususunun incelenmediği,
-İthalatta artış ile zarar veya zarar tehdidi arasındaki illiyet bağının ortaya konulamadığı,
-İthal ürünün perakendeciye satış fiyatı ile şikayetçinin perakendeciye satış fiyatının karşılaştırılması gerekirken, ithal ürünün ithalat fiyatı ile şikayetçinin perakendeciye satış fiyatının karşılaştırıldığı, her iki ürününde perakendeciye satış fiyatlarının mukayese edilmesi halinde müşteki firmanın zararının oluşmadığının görüleceği,
- Ülkemizde diş fırçası kullanımının gelişmiş ülkelere nazaran düşük olduğu, koruma önleminin kamu sağlığı ve ülke yararına aykırı olduğu,
iddialarıyla dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının iptal edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMALARI :
Davalı idareler tarafından,
-İthalatçıların ithalatlarını hızlı bir şekilde yapmak ve gözetim belgesi temini ile uğraşmamak için ek kıymet beyanı yaparak birim fiyatları yükselttikleri, yerli üreticilerin rekabet imkanlarının araştırılması ve yerli ürün fiyatları ile ithal fiyatların gerçekçi bir şekilde karşılaştırılabilmesi amacıyla, ek kıymet beyanının toplam değerden düşülmesi suretiyle gerçek değere ulaşıldığı, davacının iddiasının görünürde bu yönde bir izlenim doğurmakla birlikte açıklanan nedenle haksız olduğu, öte yandan sonuca etki etmeyen düşük düzeydeki farklılıkların TÜİK’in her ay istatistik sisteminde gerçekleştirdiği düzeltmelerden kaynaklandığı,
-Şikayetçi firmanın ekonomik göstergelerinin doğruluğunu teyit etmek ve üretim sürecinin yerinde incelemek amacıyla 02/06/2017 tarihinde üretim tesisinde inceleme yapıldığı, inceleme neticesinde firmanın üretim hatlarının, makinelerinin, üretimde kullanılan hammaddelerin, ürün stoklarının, hammaddeden nihai ürüne kadar tüm üretim sürecinin müşahede edildiği, diğer taraftan doğrulanmış firma verilerine göre firmanın ürettiği diş fırçalarının sınai maliyetlerinin yaklaşık yarısının işçilik, enerji ve amortisman giderlerinden oluştuğu, kalan kısmının çok büyük bir bölümünün yerli ürünlerden teşekkül ettiği,
-İthalatın dönem başında 44.227.568 adet iken dönem sonunda %58 artarak 69.888.488 adet seviyesine ulaştığı, 2013 yılında %22 olan yerli üretimin piyasa payının soruşturma döneminde eriyerek %17 seviyelerine gerilediği, ithalat fiyatlarının yerli üretici fiyatlarının hem üzerinde hem de altında olabileceği, çok büyük bir kısmının ise yerli üretici fiyatlarının altında olduğu, diğer taraftan yüksek fiyatlı üst segmentli ürünler ile alt segmentteki ürünlerin her birinin aynı işi gören diş fırçası olması sebebiyle aralarında tüketici tercihleri açısından geçişkenlik olduğu, bu anlamda tüm diş fırçalarının birbirine doğrudan rakip konumunda olduğu, üst segmentte artan ithalatın orta ve alt segmentteki talebi de etkilediği,
-Koruma önleminin, bir malın benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya zarar tehdidi oluşturacak şekilde artan miktar ve şartlarda ithal edilmesi halinde, bu zarar veya zarar tehdidini ortadan kaldırmak üzere söz konusu zarar veya zarar tehdidiyle sınırlı olmak üzere tüm ülkelere uygulanan bir ticaret politikası savunma aracı olduğu, uluslar arası ve ulusal mevzuat çerçevesinde alınan herhangi bir koruma önleminin belli bir ülkeye yönelik alınması veya belli bir ülke için muaf tutulmasının söz konusu olamadığı, DTÖ Koruma Önlemleri Anlaşması gereği genel kuralın menşe ülke ayrımı yapılmaması olduğu, DTÖ üyesi bir ülkeye uygulanırken başka ülkenin dışarıda tutulmasının DTÖ kurallarıyla çeliştiği, İran DTÖ üyesi olmadığı için bu ülkeye hususi koruma önlemi uygulanabildiği,
-Soruşturma kapsamında yerli üreticiden temin edilen ve yerinde inceleme sonucunda doğrulanan verilerin ilgili firmanın tüm üretim miktarı, üretim değeri, satış miktarı, satış değeri ve fiyatlarını yansıttığı,
-Yerli üretimin soruşturma dönemi itibariyle ekonomik göstergeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde ciddi zarara işaret ettiği, soruşturma konusu ürünün ithalatındaki artış ile yerli üretimin ekonomik göstergelerinde görülen bozulmanın eş zamanlı olduğu, ithal ürünlerin piyasa payını arttırırken yerli üretimin sürekli piyaza payını kaybettiği ve zararının arttığının görüldüğü, bu nedenle yerli üretimde oluşan zararın ithalat artışından kaynaklandığının değerlendirildiği,
-Koruma önlemi soruşturmasının yerli üreticinin ekonomik göstergelerinin ithal birim fiyatlarına göre ne ölçüde etkilendiği hususu baz alınarak gerçekleştirildiği, bu bağlamda ithal ürünün perakendeciye satış fiyatı tüketici için daha anlamlı olsa da koruma önlemi soruşturmasının doğası itibariyle yerli üreticinin rekabet ettiği artan ithalata yönelik olduğu, yerli üreticinin maliyet ve satış fiyatları ile gümrüklenmiş ithal birim fiyatlarının karşılaştırılmasının ciddi zarar veya zarar tehdidinin tespitinde önem arz ettiği,
-Koruma önlemi ithalat artışının yerli üretici üzerindeki zararlı etkisini ortadan kaldırmayı amaçladığından, üretimin korunması, artması ve teşvik edilmesi, istihdamın korunması ve arttırılması ile know-how’ın (bir üründen yada yöntemden en kolay yada en verimli biçimde yararlanmayı sağlayan bilgi veya ticari sır) ülkemize çekilmesi gibi sonuçları itibariyle kısa vadede ekonomik olarak, orta ve uzun vadede ise kamu sağlığının sürekliliği açısından faydalı olacağının düşünüldüğü,
belirtilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Dava konusu karar, davalı idarelere mevzuat çerçevesinde tanınan yetki kapsamında yapılan araştırma, inceleme ve soruşturma sonucunda alınmış olup, davaya konu olan eşyanın benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturacak şekilde artan miktarlarda ithal edildiği belirlendiğinden, ülke yararı gözetilerek ek mali yükümlülük getirilmesi şeklinde korunma önlemi alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ :Dava, 03.02.2018 tarih ve 30321 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2017/10797 sayılı Diş Fırçası İthalatında Korunma Önlemi Uygulanmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının; yerli üretimin %17 sinin karşılandığı halde korunma önlemlerinin ithalatın bütününe yönelik alınması ve tüm ürünlere yönelik üst segment de dahil edilerek ürünlerin tamamını kapsar şekilde önlem getirilmesi, diş fırçası kullanımı gelişmiş ülkelere göre az olan ülkemizin, kamu sağlığı ve ülke yararını olumsuz etkileyeceği, ithal edilen malın gümrüklenmiş satış fiyatı yerine müşteriye satış fiyatının yerli üretici satış fiyatı ile kıyaslanması gerektiği ileri sürülerek iptali istemiyle açılmıştır.
2976 sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 1. maddesinde, dış ticaretin, ülke ekonomisinin yararına düzenlenmesini sağlamak amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler konulması ve kaldırılması, bu yükümlülüklere ilişkin esasların tespit edilmesi ve oluşan fonların kullanılmasının bu Kanun hükümlerine göre yürütüleceği, 2. maddesinde, Cumhurbaşkanının (2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK ile değişiklik öncesi Bakanlar Kurulu) bu Kanun kapsamındaki konularda düzenlemeler yapmaya yetkili olduğu, 3. maddesinde de, İthalat, ihracat veya dış ticaret işlemleri üzerine konulan ek mali yükümlülüklerin nevi, miktarı, tahsili, takibi, iadesi, gerektiğinde bütçeye irat kaydedilmesi, bir fonda toplanması ve fonun kullanım esaslarının Cumhurbaşkanı (2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK ile değişiklik öncesi Bakanlar Kurulu) kararında gösterileceği, ek mali yükümlülüklerin tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uygulanacağı, hükme bağlanmıştır.
Dünya Ticaret Örgütü Korunma Tedbirleri Anlaşması'nın 2. maddesinde, Bir üye, yalnız aşağıdaki hükümlere uygun olarak, bir ürünün, kendi topraklarına benzer veya doğrudan rakip ürünler üreten yerli endüstrinin ciddi zarar görmesine yol açan veya yol açabilecek şartlar altında ve yerli üretime kıyasla mutlak veya nisbi olarak çok yüksek miktarlarda ithal edilmekte olduğunu tespit ederse o ürünü korumak için bir korunma tedbiri uygulayabileceği, korunma tedbirlerinin, ithal edilmekte olan ürünün kaynağına bakılmaksızın uygulayacağı kurala bağlanmıştır.
İthalatta Korunma Önlemleri Yönetmeliği'nin 1. maddesinde, bir malın benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturacak şekilde artan miktar ve şartlarda ithal edilmesi halinde, bu zarar veya zarar tehdidini ortadan kaldırmak üzere, sözkonusu zarar veya zarar tehdidiyle sınırlı ve geçici olmak kaydıyla, uluslararası yükümlülükler ve ülke yararı göz önüne alınarak korunma önlemleri alınmasına ilişkin usul ve esasları kapsayacağı; Ön İnceleme" başlıklı 3. maddesinde, bir malın benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturacak şekilde artan miktarlarda ithal edildiği iddiasıyla, ilgili gerçek ve tüzel kişiler veya bunların bağlı bulundukları Meslek Kuruluşları ya da Odaların yazılı talebi üzerine veya Genel Müdürlük tarafından re’sen ön inceleme başlatılabileceği, başvuruların Genel Müdürlükten temin edilecek başvuru formunun tam ve usulüne uygun şekilde doldurularak yapılması gerektiği, Genel Müdürlüğünün, gerekli gördüğü takdirde, ön inceleme sırasında ek bilgi ve belgeler isteyebileceği, ön inceleme aşamasında başvurunun geri çekilmesi halinde, Genel Müdürlükçe işlemlere son verilebileceği, ön inceleme sonuçları Kurulun değerlendirmesine sunulacağı, Kurulun değerlendirmesinde esas olarak; a) Sözkonusu malın ithalat düzeyi ve koşulları ile ithal eğilimi ve yerli üreticilerin ekonomik durumuna ilişkin unsurlar, b) Bu Yönetmelik kapsamında alınabilecek önlemler üzerinde durulacağı, Kurul, yapacağı değerlendirmede soruşturma açılmasını gerekli görmediği takdirde, keyfiyetin, başvuru sahiplerine Genel Müdürlük tarafından yazılı olarak bildirileceği; "Soruşturma" başlıklı 4. maddesinde, Kurul, soruşturma açılmasına karar verirse, durumun Resmi Gazete'de ilan edileceği, bu ilanda ilgili tarafların kendilerini tanıtmaları, görüşlerini yazılı olarak sunmaları ve bilgi vermeleri için öngörülen süre ile Genel Müdürlük tarafından sözlü olarak dinlenebilme talebinin yapılabileceği sürenin belirtileceği, bu sürelerin soruşturmanın açılmasına ilişkin kararın Resmi Gazete’de ilan tarihinden itibaren kırk gün ile sınırlı olduğu, ilgili taraflar Resmi Gazete'deki ilanda belirtilen süre içinde yazılı talepte bulunarak soruşturmanın sonucundan etkileneceklerini ve dinlenmeleri için özel nedenleri olduğunu kanıtladıkları takdirde Genel Müdürlük tarafından sözlü olarak dinleneceği, (...); "Yerinde İnceleme" başlıklı 5. maddesinde, eldeki bilgilerin doğrulanması ve/veya ek bilgi sağlanması amacıyla, ilgili taraflar nezdinde yerinde inceleme yapılabileceği, yerinde inceleme yapılmadan önce ilgili taraflara incelenecek bilginin ve/veya istenilen ek bilginin mahiyeti hakkında bilgi verileceği, ancak bu durum yerinde inceleme sırasında daha ayrıntılı bilgi istenmesini engellemeyeceği; "Ciddi Zarar veya Ciddi Zarar Tehdidinin Tespiti ve Değerlendirilmesi" başlıklı 7. maddesinde, İthalatın seyri ve gerçekleşme koşulları ile bu ithalat sonucunda yerli üreticilerin ciddi zarar görüp görmediği veya görme tehdidinin bulunup bulunmadığı hakkında yapılacak incelemede, özellikle aşağıdaki faktörler dikkate alınacağı, a) İthalatın hacmi, ithalatta mutlak rakamlar itibariyle ya da yerli üretime veya tüketime göre nispi olarak bir artış olup olmadığı, b) İthalat fiyatları, yerli üreticiler tarafından üretilen benzer veya doğrudan rakip malın fiyatına oranla belirgin bir fiyat düşüklüğü olup olmadığı, c) Üretim, verimlilik, kapasite kullanımı, satışlar, pazar payı, kar/zarar ve istihdam gibi belli bazı ekonomik göstergelerdeki gelişmelerin benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerindeki etkisinin dikkate alınacağı, ciddi zarar tehdidi iddiasında bulunulduğu durumlarda, bu iddia konusu hususun ciddi zarara dönüşme olasılığının olup olmadığının Genel Müdürlükçe araştırılmasında, a) Türkiye'ye yönelik ihracatın artış oranı, b) İhracatçı ve/veya menşe ülkedeki stoklar, mevcut veya yakın gelecekte olabilecek ihracat kapasitesi ve bu kapasiteden doğan ihracatın Türkiye'ye yapılması olasılığı, faktörlerini de dikkate alabileceği hükme bağlanmış; 8. maddesinde, soruşturmanın önlemsiz kapatılması; 9. maddesinde, geçici korunma önlemi düzenlenmiştir.
Yönetmeliğin, "Korunma Önlemi" başlıklı 10. maddesinde, bir malın benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturacak şekilde artan miktar ve şartlarda ithal edildiği hallerde ülke yararı göz önüne alınarak, yapılacak soruşturma sonucunda korunma önlemi alınabileceği, korunma önleminin; gümrük vergisinde artış yapılması, ek mali mükellefiyet getirilmesi, miktar/değer kısıtlaması, tarife kontenjanı uygulaması veya bunların birlikte uygulanması şeklinde olabileceği, korunma önlemi olarak ilgili malın ithalatında belli miktar ve/veya değerler tespit edilirken (kota tesisinde), ciddi zararı ortadan kaldıracak ya da önleyecek başka bir seviye gerekmedikçe, ithalat istatistiklerinin mevcut olduğu son üç temsili yılın ortalama ithalat düzeyi dikkate alınacağı; "Korunma Önleminin Süresi ve Gözden Geçirilmesi" başlıklı 11. maddesinde, Korunma önlemi, ciddi zararı önleyecek ya da ortadan kaldıracak ve yerli üreticilerin piyasa koşullarına uyumunu kolaylaştırmaya yeterli olacak bir süre için uygulanacağı, korunma önleminin süresi üçüncü fıkra çerçevesinde uzatılmadıkça, geçici önlemler de dahil 4 (dört) yılı aşamayacağı, korunma önleminin süresinin bir yılın üzerinde olduğu durumlarda önlem düzenli aralıklarla liberalize edileceği, önlem süresinin 3 (üç) yılı geçtiği durumlarda uygulanmasının hâlâ gerekli olup olmadığını tespit etmek veya liberalleştirme süresini hızlandırmak için önlem süresinin en geç ortasında durumun gözden geçirileceği, korunma önleminin ciddi zararı önlemek veya gidermek için gerekli olmaya devam ettiğini ve yerli üreticilerin piyasa koşullarına uyum sağlamakta olduğunu gösteren kanıtların tespit edilmesi halinde, önlemin süresi, re’sen veya başvuru üzerine yeniden açılacak soruşturma sonucunda uzatılabileceği, (...), Genel Müdürlük, mevcut korunma önleminin uygulama süresi içerisinde, res’en veya başvuru halinde önlemin etkilerini incelemek ve uygulanmasının hâlâ gerekli olup olmadığını değerlendirmek üzere Kurul’u toplantıya çağırabileceği, bu toplantılarda Kurulun, yürürlükteki önlemin etkilerini ve sonuçlarını değerlendireceği ve uygulamanın devamına veya kaldırılmasına karar verebileceği, bu kararların özet gerekçesiyle birlikte Resmi Gazete’de yayımlanacağı, kuralı yer almıştır.
Yönetmeliğin verdiği yetkiye istinaden yürürlüğe konulan İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin (2017/10) sayılı Tebliğin 1. maddesinde, bu Tebliğ, 22/4/2017 tarihli ve 30046 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2017/2) ile başlatılan ve 10/5/2004 tarihli ve 2004/7305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Karar ve 8/6/2004 tarihli ve 25486 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Korunma Önlemleri Yönetmeliği çerçevesinde yürütülen soruşturma sonucunda alınan kararı içerdiği; 3. maddesinde, (1) İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu, 9603.21.00.00.00 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunda yer alan ürünün ithalatında 3 (üç) yıl süreyle ek mali yükümlülük şeklinde korunma önlemi uygulanmasına, ek mali yükümlülüğün aşağıda yer alan tabloda gösterildiği şekilde belirlenmesine; Dünya Ticaret Örgütü Korunma Önlemleri Anlaşması’nın 12.3 maddesi gereğince soruşturma konusu eşyanın ihracatçıları olarak önemli bir menfaati olan Dünya Ticaret Örgütü üyeleri ile talep olması halinde istişarelerde bulunulmasına, Korunma Önlemleri Anlaşması’nın 9.1 maddesi gereğince gelişmekte olan ülkelere muafiyet tanınmasına ve önlemin istihsali hususunda Bakanlar Kurulu’na öneride bulunulmasına karar verilmiştir.
2017/10797 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Diş Fırçası İthalatında Korunma Önlemi Uygulanmasına İlişkin Kararın 2. maddesinde, Korunma önlemi, 9603.21.00.00.00 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonlu (GTİP) eşyanın ithalatında 3 yıl süreyle korunma önlemi olarak ek mali yükümlülük uygulanacağı, Diş fırçaları (takma damak fırçaları dahil) 1. Dönem: 0,23 ABD Doları/Adet, 2. Dönem: 0,22 ABD Doları/Adet, 3. Dönem : 0,21 ABD Doları/Adet olarak belirlenmiş, 3. maddesinde; ek mali yükümlülüğün gümrük idarelerince, ithalatta alınan gümrük vergileri ve diğer mali yükümlülüklerden ayrı olarak tahsil olunacağı ve genel bütçeye irat kaydedileceği, ek mali yükümlülüğün tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı kuralı getirilmiştir.
.. Fırça ve Plastik A.Ş.(…) firması tarafından (Türkiye üretiminin %97'sinin gerçekleştirildiği) artan ithalattan zarar gördüğü gerekçesiyle diş fırçaları ithalatında korunma önlemi alınması için yapılan başvuru üzerine korunma önlemi soruşturması açıldığı, 3 yabancı hükümet, 5 ithalatçı firma ilgili taraf başvurusunda bulunduğu, Banat'ın üretim tesisinde yerinde inceleme yapıldığı, 1.1.2013-31.12.2016 arası 4 yıllık dönemin esas alındığı, yerli diş fırçaları ile ithal olanların benzer ürünler olduğunun tespit edildiği, 2003/20 sayılı Tebliğ çerçevesinde 9603.21 pozisyonunda yer alan diş fırçalarının CIF birim kıymeti 0.20 ABD Doları /Adet in altında olanlarının ithalatının gözetime tabi olduğu, 9603.21.00.00.00 GTİP yer alan diş fırçalarının hem değeri hem de miktarının mutlak olarak arttığı, 44.227.568 adet olan ithalatın, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında %16, %19 ve %14 oranında artarak 51.343.151, 61.263.389 ve 69.888.488 adet seviyesine ulaştığı, mutlak olarak artış gösterdiği, ithalatın, yerli üretim karşısında 2016 yılında 2013 yılına göre %39 oranında artış gösterdiği, yerli üretimin piyasa payının ise %24 oranında gerilediği tüm ülkelerden gerçekleştirilen diş fırçası ithalatının ağırlıklı ortalama birim fiyatının 0,41ABD Doları/Adet gerçekleştiği, 2013-2015 yılları arası ithal birim fiyatı yatay bir seyir izlerken, 2016 yılında bir önceki yıla göre %12,6 oranında düştüğü, soruşturma konusu ürünün ithal birim fiyatlarının, yurt içi birim satış fiyatlarını 2013-2016 yılları arasında %55,17, %14,34, %9,44, %27,23 oranlarında kırdığı ve fiyat baskısının %38, %12, %11 ve %29 oranında olduğunun görüldüğü, toplam diş fırçası ithalatının %66'sını kapsayan Çin ve Vietnam ülkelerinden gerçekleştirilen ithalatın birim fiyatlarına göre oluşturulan fiyat kırılmasının çok daha yüksek olduğu, Vietnam için 2016 yılı fiyat baskısı %506, fiyat kırılması %493 olduğu, yüksek fiyatlı üst segmentteki ürünler ile alt segmentteki ürünlerin her birinin aynı işleri gören diş fırçası olması nedeniyle tüketici tercihleri yönünden aralarında geçirgenlik olabildiği, dolayısıyla doğrudan birbirlerine rakip konumunda oldukları, üst segmentte artan ithalat alt ve orta segmenti de etkileyebildiği, ithalattaki artış ile yerli üretimin ekonomik göstergelerindeki bozulmanın eş zamanlı oluştuğu, yerli üretimde oluşan zararın, ithalat artışından kaynaklandığı değerlendirilerek, 9603.21.00.00.00 GTİP için 1. Dönem: 0,23 ABD Doları/Adet, 2. Dönem: 0,22 ABD Doları/Adet, 3. Dönem: 0,21 ABD Doları/Adet olarak ek mali yükümlülüğün uygulanması sonucuna varıldığı görülmektedir.
Bu durumda, mevcut düzenleme, soruşturma konusu eşyanın aynı malı üreten yerli üretici üzerinde ciddi zarar veya zarar tehdidi yaratacak miktar veya şartlarda ithal edilip edilmediğinin belirlenmesini gerekli kıldığı, yapılan soruşturma ile elde edilen bilgi ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan değerlendirme ile dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Segmentler arası geçişgenliğin çok kolay olması nedeniyle belli bir fiyatın altında ithal edilen ürünlere önlem getirilmesinin yerine tüm ithal edilen ürünler için korunma önlemi olarak ek mali yükümlülüğün getirilmesinde Anlaşma kuralları ve Yasal mevzuatla çelişir bir durum bulunmamaktadır. Asıl olan yapılan soruşturma ile; ithal edilen ürünü üreten yerli firma ya da firmaların üzerinde ciddi zarar meydana getirip getirmediğinin ortaya konulmasının daha uygun olacağının kabulü ve Anlaşma kuralı gereği üye bir ülkeye korunma önlemi uygulanırken, başka bir üye ülkeye uygulanmamasının DTÖ kurallarıyla çelişeceği, yine maliyet hesaplamalarında amortisman giderlerinin sınai maliyet içerisinde dikkate alınıyor olması nedeniyle yerli firmanın satış maliyetinin, perakendeciye satış fiyatı yerine fabrikadan çıkış fiyatının esas alınarak belirlenmesinin, işlemi kusurlandırmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, yapılan soruşturma ile ciddi bir zararın varlığı ortaya konulmuş olmaktadır. Segmentler arası geçişkenliğin kolaylığı dikkate alınarak, belli bir fiyat aralığı ya da ülke belirlenmeksizin tüm ithalat için ek mali yükümlülük getirilmesinde hukuka ve kamu yararına aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 26/11/2020 tarihinde, davacı vekilleri Av. … ile Av. …'ın ve davalı … vekili Hukuk Müşaviri … 'ın geldiği, davalı … Bakanlığı'nı temsilen gelen olmadığı, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Duruşmaya katılan taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra duruşmada hazır olan taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Dava, 9603.21.00.00.00 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonlu (GTİP) diş fırçalarının (takma damak fırçaları dahil) ithalatında, 1. yıl için 0,23 ABD Doları/Adet, 2. yıl için 0,22 ABD Doları/Adet, 3. yıl için 0,21 ABD Doları/Adet ek mali yükümlülük getirilmesine ilişkin 03/02/2018 tarihli ve 30321 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2017/10797 sayılı Diş Fırçası İthalatında Koruma Önlemi Uygulanmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı'nın iptali istemiyle açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
İlgili Mevzuat:
Anayasanın Piyasaların Denetimi ve Dış Ticaretin Düzenlenmesi başlığını taşıyan 167. maddesinin son fıkrasının dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının yayımlandığı tarihte yürlükte bulunan şeklinde, dış ticaretin ülke yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya kanunla Bakanlar Kuruluna yetki verilebilir, hükmü yer almaktadır.
2976 sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının yayımlandığı tarihte yürlükte bulunan şekliyle, 1. maddesinde, dış ticaretin, ülke ekonomisinin yararına düzenlenmesini sağlamak amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlüler dışında ek mali yükümlülükler konulması ve kaldırılması, bu yükümlülüklere ilişkin esasların tespit edilmesi ve oluşan fonların kullanılması bu Kanun hükümlerine göre yürütülür; 2. maddesinde, Bakanlar Kurulu bu Kanun kapsamındaki konularda düzenlemeler yapmaya yetkilidir; 3. maddesinde, ithalat, ihracat veya dış ticaret işlemleri üzerine konulan ek mali yükümlülüklerin nevi, miktarı, tahsili, takibi, iadesi, gerektiğinde bütçeye irat kaydedilmesi, bir fonda toplanması ve fonun kullanım esasları Bakanlar Kurulu kararında gösterilir; hükümlerine yer verilmiştir.
Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Antlaşması eki Korunma Tedbirleri Antlaşması çerçevesinde; 29/05/2004 tarih ve 25476 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 10/05/2004 tarih ve 2004/7305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki "İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Karar"ın 1. maddesinde, bu Kararın, bir malın benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturacak şekilde artan miktar ve şartlarda ithal edilmesi halinde, bu zarar veya zarar tehdidini ortadan kaldırmak üzere, söz konusu zarar veya zarar tehdidiyle sınırlı ve geçici olmak kaydıyla, uluslararası yükümlülükler ve ülke yararı göz önüne alınarak korunma önlemleri alınmasına ilişkin usul ve esasları kapsadığı belirtilmiş; 2. maddesinde, "ciddi zarar", yerli üreticilerin durumunda belirgin ve genel bir bozulmanın ortaya çıkması; "ciddi zarar tehdidi", yakın bir gelecekte ortaya çıkması açık olan ciddi zarar olarak tanımlanmış; 3. maddesinde, Karar kapsamında korunma önlemlerini önermeye, uygulamaya, izlemeye; yönetmelikler ve tebliğler çıkarmaya Dış Ticaret Müsteşarlığının yetkili olduğu; 4. maddesinde, bu Kararla "İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu"nun oluşturulduğu belirtildikten sonra, soruşturma başlatılıp başlatılmamasına karar vermek; geçici veya nihai korunma önlemi alınıp alınmamasına, önlem alınması halinde önlemin türüne, büyüklüğüne ve süresine karar vermek ve Bakanlar Kurulu kararı çıkarılması için öneride bulunmak adı geçen Kurulun görevleri arasında sayılmış; 5. maddesinin 1. fıkrasında, bir malın benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturacak şekilde artan miktarlarda ithal edildiği yönünde açık kanıtların bulunduğu ve gecikmenin telafisi güç zararlara yol açabileceği kritik durumlarda ülke yararı göz önüne alınarak, geçici korunma önlemi alınabileceği; 2. fıkrasında, geçici korunma önleminin, gümrük vergisinde artış yapılması, ek mali mükellefiyet getirilmesi, miktar/değer kısıtlaması, tarife kontenjanı uygulaması veya bunların birlikte uygulanması şeklinde olabileceği belirtilmiş; bahse konu 2004/7305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'na dayanılarak çıkarılan ve 08/06/2004 tarih ve 25486 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İthalatta Korunma Önlemleri Yönetmeliği'nde de benzer hükümlere yer verilmiştir.
Dava konusu Bakanlar Kurulu kararının incelenmesi:
Yerli üretici …Fırça ve Plastik A.Ş. tarafından, artan ithalattan zarar gördüğü gerekçesiyle diş fırçaları ithalatında koruma önlemi alınması için İthalat Genel Müdürlüğü'ne başvuruda bulunulması üzerine, 22/04/2017 tarih ve 30046 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2017/2 sayılı İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğ ile soruşturma başlatıldığı, soruşturma sonrasında İthalatta Korunma Önlemleri Değerlendirme Kurulunca, ek mali yükümlülük şeklinde korunma önlemi uygulanmasına yönelik Bakanlar Kuruluna öneride bulunulmasına karar verildiği, bu hususun da 28/08/2017 tarih ve 30168 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2017/10 sayılı İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğde yayımlandığı, sonrasında 2017/10797 sayılı Diş Fırçası İthalatında Koruma Önlemi Uygulanmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı'nın 03/02/2018 tarihli ve 30321 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında, 9603.21.00.00.00 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonlu (GTİP) diş fırçalarının (takma damak fırçaları dahil) ithalatında, 1. yıl için 0,23 ABD Doları/Adet, 2. yıl için 0,22 ABD Doları/Adet, 3. yıl için 0,21 ABD Doları/Adet ek mali yükümlülüğün, gümrük idarelerince ithalatta alınan gümrük vergileri ve diğer mali yükümlülüklerden ayrı olarak tahsil edileceği, ek mali yükümlülüğün tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Hükümlerinin uygulanacağı, Kararda ek listede yer alan ülkeler ve gümrük bölgeleri menşeli eşyanın koruma önlemi uygulamasından muaf tutulması amacıyla tarife kontenjanı açıldığı hususlarının düzenlendiği görülmektedir.
28/08/2017 tarihli ve 30168 sayılı Resmi Gazete'de yayımlan 2007/10 sayılı Tebliğ eki Diş Fırçaları İthalatında Korunma Önlemi Soruşturmasına İlişkin Özet Sonuç Raporunda ise, soruşturma konusu ürün olan diş fırçaları ithalatının, soruşturma dönemi içerisinde önemli düzeyde artış gösterdiği, 2013 yılından 2016 yılına miktar bazında %58 oranında artan ithalatın, 2014, 2015, ve 2016 yıllarında sırasıyla %16, %19 ve %14 oranlarında arttığı, bu verilerin, soruşturma konusu ürün ithalatında yakın zamanda ciddi, önemli ve keskin bir artış yaşandığına işaret ettiği; bunun yanı sıra, başvuru sahibi yerli üreticinin ekonomik göstergelerinde 2013 yılından 2016 yılına kadar karlılık ve diğer birçok göstergesinde yıllar itibariyle bir azalış trendi olduğunun görüldüğü; yerli üretimin durumunu etkileyebilecek diğer faktörlerin zarar üzerinde etkisinin olmadığının tespit edildiği, bu çerçevede, ithalat artışı ile ciddi zarar arasında nedensellik bağının bulunduğunun değerlendirildiği; diğer yandan öngörülmeyen gelişmeler değerlendirildiğinde, Çin, Vietnam ve Hindistan'da soruşturma konusu ürün üretimini gerçekleştiren firma sayısı ve üretim kapasitelerinde artış olduğu, uluslararası firmaların alım taleplerini buraya kaydırdığı ve fiyatlarını düşürmesi ile artan şekilde ülkemize yönelik ihracatlarını hızlandırdıklarının görüldüğü yönünde tespitlerde bulunulmuş; soruşturma konusu ürünün ithalatına karşı koruma önlemi uygulanması için Anlaşma ve Mevzuat kapsamında gerekli şartların oluştuğu, bu çerçevede, soruşturma konusu ürün ithalatında 3 yıl süreyle adet başına ek mali yükümlülük şeklinde korunma önlemi uygulanmasının uygun olacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, Kararda belirtilen ürünün ithalatının, Anayasadan ve Kanundan alınan yetki çerçevesinde, dış ticareti düzenlemek ve yerli üreticileri korumak amacıyla, ilgili mevzuat çerçevesinde, ithalatın seyri ve ithalatın yerli üreticiler üzerindeki etkisi, iç piyasa ve sanayinin gereksinimleri, iç ve dış ekonomik gelişmelerin dikkate alınması suretiyle, malın aynı veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturabileceği olgusunun dikkate alınması suretiyle ve bu zarar tehdidiyle sınırlı olmak kaydıyla, ülke yararının gerektirdiği durumlar nedeniyle üç dönem için ek mali yükümlülük biçiminde getirilen korunma önlemleri, Anayasa ve diğer düzenleyici kurallarla öngörülen düzenlemelere aykırı düşmemektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 03/02/2018 tarih ve 30321 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2017/10797 sayılı Diş Fırçası İthalatında Koruma Önlemi Uygulanmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı'nın iptali istemiyle açılan DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğinden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 26/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.