
Esas No: 2015/9143
Karar No: 2015/8837
Karar Tarihi: 13.10.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/9143 Esas 2015/8837 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Doğanşehir Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2015
NUMARASI : 2011/201-2015/105
Davacılar- davalılar vekili tarafından, davalı aleyhine 14.07.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi; birleştirilen dava ile de tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine asıl ve birleştirilen davalarda yapılan muhakeme sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 19.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı- davacı B.. K.. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 13.10.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı- davacı asil B.. K.. geldi, başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, malik oldukları 4894 parsel sayılı taşınmazda bulunan evi davalı Bedriye’nin haklı bir neden olmaksızın kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini istemişlerdir.
Birleştirilen davada davacı Bedriye, davalıların murise ait harabe halindeki evin bakım ve onarımını yaparak oturulacak hale getirip murise baktığını, evin onarım bedelinin bina değerinden fazla olduğunu ileri sürerek, taşınmazın TMK’nın 724. maddesi uyarınca adına tescilini veya onarım bedelinin davalılardan alınmasını istemiştir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, temliken tescil isteminin koşulları oluşmadığı gerekçesiyle birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, birleştirilen dava davacısı Bedriye vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemlerine ilişkindir.
Bir davada mahkeme tarafların talepleriyle ilgili olumlu veya olumsuz bir karar vermek zorundadır. Taraf istemleri hakkında bir karar verilmemesi yargılama ilkelerine uygun düşmeyecektir. Nitekim, 6100 sayılı HMK’nın “Taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26. maddesi hükmü gereğince “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
Hakimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.”
Somut uyuşmazlıkta, birleştirilen davada davacı Bedriye temliken tescil isteminin kabul edilmemesi durumunda ikinci kademede temliken tescile konu binaya yaptığı giderlerin tahsilini istemiştir. Temliken tescil isteminin reddine karar verilmiş, ancak davacının ikinci kademedeki istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.
Mahkemece, davacının ikinci kademedeki istemi hakkında bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.