Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10824
Karar No: 2014/1388
Karar Tarihi: 22.01.2014

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/10824 Esas 2014/1388 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2013/10824 E.  ,  2014/1388 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada .... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03.04.2013 tarih ve 2011/161-2013/47 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, dava konusu markaların müvekkiline ait “....” ve “...a şekil ....” ibareli 18, 25, 38 ve yine 16, 18 ,25, 26 sınıflarda korunan markaları ile benzer olduğunu, müvekkilinin markalarının tanınmış olduklarını, davalının 556 sayılı KHK"nın 8/4 maddesini ihlal ettiğini, davalının müvekkiline ait tanınmışlıktan haksız yararlandığını, müvekkili markasını çürüttüğünü, sulandırdığını, davalı marka tescillerinin kötü niyetli olduğunu, davalının bu markalarla ilgili 556 sayılı KHK’nın 14. md. uyarınca kullanımının bulunmadığını, “...a” ibaresinin müvekkilinin ticaret unvanın kılavuz sözcüğü olduğunu iddia ederek, davalı adına .... de kayıtlı olan 2001/21594 nolu “...”, 2009/32677 sayılı “...+ şekil”, 2003/05295 sayılı “...” ve 2002/33083 sayılı “şekil” markalarının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın usul yönünden reddi gerektiğini, hak düşürücü sürenin dolduğunu, sessiz kalma yoluyla hak kaybı olduğunu, müvekkilinin 2001 tarihli “...” tescilinden buyan 10 yıl geçtiğini, şekil eklediği diğer tescilinin 2009 tarihli olduğunu, davacının bu tescile itiraz ettiğini, itirazın reddedildiğini, “... + şekil” (.... şekli) marka tescilinin gerçekleştiğini, davacını markalarının tanınmışlığı ile ilgili iddialarının dayanaksız olduğunu, tanınmışlık kriterlerinin bulunmadığını, müvekkilinin markasının kullanılmış olduğunu ve kullanılmakta olduğunu savunarak Medeni Kanunun 2. maddesi uyarınca açılan davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporuna göre, davalının, davacının tanınmışlık ve itibarından yararlanmak kastı ile içinde bulunduğu sektör nedeniyle bilmeleri gereken bu markalara yaklaşarak bunların pazarlarından yararlanmak amacıyla dava konusu markaları tescil ettirdikleri, başvurunun kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile Davalı adına kayıtlı 2001/21594 sayılı “...” ibareli, 2009/32672 sayılı “... + şekil” ibareli, 2003/05295 sayılı “...” ve 2002/33083 sayılı “şekil” markalarının hükümsüzlüklerine, terkin edilmelerine, karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2008/11-501 Esas, 2008/507 K. sayılı kararında da vurgulandığı gibi tescil başvurusunun kötü niyetle yapılmış olması halinin 556 sayılı KHK’nın 42. maddesinde düzenlenmemiş olmasına karşın başlı başına bir hükümsüzlük nedeni sayılması hususunda öğretide görüş birliği mevcut. (Bkz....., Marka Hukuku, Cilt II, s.158, .... 1998,..., Fikri Mülkiyet Hukuku, s.452, Dördüncü Bası, .... 2005, .... ve ark. Marka Hukuku, Cilt II. s.878-879, .... 2004) olmasına, diğer taraftan, ..., ... ve .... Markalar Yasası’nda da kötü niyetle marka tescili bir hükümsüzlük nedeni, yine, 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi kararları gereğince AB ile Türkiye arasındaki fikri ve sınai mülkiyet haklarına ilişkin mevzuatın uyumlu hale getirilmesi kapsamında 27.06.1995 tarihinde yürürlüğe giren 556 sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname’nin mehazını oluşturan 89/104 sayılı Avrupa Birliği Marka Yönergesi’nin 3/2. ve 40/94 sayılı Topluluk Marka Tüzüğü’nün 51/1-b maddelerinde de kötü niyetli marka tescil başvurusu mutlak ret ve hükümsüzlük nedeni olarak düzenlenmiş bulunmasına, bu durumda, gerek öğretide ileri sürülen görüşler, gerekse mukayeseli hukuk ve ... Avrupa Birliği mevzuatında yer alan hükümler itibariyle; markalar hukukundaki ülkesellik ve başvuru ve tescilde öncelik ilkelerinin yanında başvuru ve tescilde kötü niyetin himaye edilmemesine ilişkin temel ilkenin de aynen korunduğu anlaşılmasına, 556 sayılı KHK’nın 35/1. maddesi uyarınca tescil başvurusu sırasında kötü niyetin başlı başına bir itiraz sebebi olarak öne sürülebilmesi mümkün olduğu gibi, sonradan aynı nedenle hükümsüzlük davasının açılabilmesi de KHK’nın amacına uygun olmasına, KHK’nın 35/1. ve 42/1-(a) maddelerindeki düzenlemeler de, esasen, MK"nın 2. maddesinin özel bir uygulamasından ibaret ve genel hüküm ve temel prensip niteliğindeki MK"nın 2. maddesi uyarınca kötü niyetin korunması söz konusu olamayacağından dolayı aynı sonuca ulaşılması KHK’nın ruhuna da uygun bulunmasına, yukarıda belirtilen maddi ve yasal olgular gözetildiğinde; davalı markasının kötü niyetle tescil ettirildiğinin anlaşılmasına göre, MK"nın 2. maddesi hükmünün uygulanması suretiyle dava konusu markanın hükümsüz kılınmasına ilişkin yerel mahkemece verilen davanın kabulü kararı yerinde görüldüğünden davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi