23. Hukuk Dairesi 2011/4000 E. , 2012/248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali, menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı iken yasa ve anasözleşmeye aykırı bir şekilde ihraç edildiğini ve kur"a çekimine ilişkin tutanakta oynama yapıldığını ileri sürerek, ihraç kararının iptaline, davalıya 7.281,16 TL borçlu olmadığının, davacıya isabet eden dairenin B Blok 1. Kat değil 6. kat olduğunun ve bu dairenin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, ihraç kararının iptaline ilişkin davanın reddine, diğer istemlere ilişkin davaların ise hukuki yarar yokluğundan reddine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25.05.2009 tarih, 2009/863 E. 2009/6317 K. Sayılı ilamıyla, davalı anasözleşmesinin 14/2. maddesine uygun olarak muaccel hale gelmeyen Temmuz ayı aidatının 22.08.2005 tarihli birinci ihtarname ile istenmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahalli mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre, ihraca ilişkin birinci ihtarda muaccel hale gelmeyen Temmuz ayı aidatı istendiğinden ihraç kararının iptali gerektiği, davacının davalı genel kurulu ve yönetim kurulu kararlarına göre tek ödemeli ortak olduğu, bu nedenle de borcunun bulunmadığı, taraf vekillerinin davacıya tahsis edilen konutun A Blok 3. Kat Batı cephe olduğu konusunda uzlaştıkları gerekçeleriyle, davacının ihracına dair kararın iptaline, davacının davalı kooperatife borçlu olmadığının tespitine, davacıya isabet eden dairenin 6735 Ada, 1 Parsel, A Blok, 3. Kat, Batı Cephedeki daire olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.