12. Ceza Dairesi 2015/10178 E. , 2016/3944 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 2.082,96 TL maddi ve 2.500 TL manevi tazminatın
davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekili ve davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden hesaplama yapıldığında davacının maddi zararı 2.225,8 TL olup gelir kaybı olarak bu miktarın ödenmesine karar verilmesi gerekirken, hatalı hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması suretiyle gelir kaybının eksik tayini,
2- Dava dilekçesinde, davacının sahibi olduğu dükkandaki cep telefonlarına soruşturma kapsamında el konulduğunu, davacının söz konusu cep telefonlarını elkoyma tarihindeki değerinden ortalama % 30 değer kaybı ile sattığı ve 2.000 TL zarar ettiğinin belirtilmesi karşısında, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyası celp edilip incelenerek, davacının satmak üzere dükkanında bulundurduğu cep telefonlarına soruşturma nedeniyle el konulup konulmadığının, el konulmuş olması halinde ise elkonulan cep telefonlarının marka, model, ikinci el olup olmadıkları hususlarının da gözönünde bulundurulması suretiyle elkoyma tarihindeki satış bedelleri ile davacıya teslim edildikleri tarihteki satış bedelleri arasındaki değer kaybının bilirkişi marifetiyle tespit ettirilip davacı tarafın talep ettiği miktar da dikkate alınarak maddi zarar kapsamında davacıya ödenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması,
4- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.