Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5685
Karar No: 2017/11188
Karar Tarihi: 30.11.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5685 Esas 2017/11188 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/5685 E.  ,  2017/11188 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalı ... şirketi tarafından zorunlu trafik ... poliçesi düzenlenen ve davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu ... plaka sayılı aracın neden olduğu kaza sonucu davacının meslekte kazanç kaybı oluşturacak şekilde yaralandığını belirterek sürekli ve geçici iş göremezlik nedeni ile 5.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır.
    Davalı vekili, sigortalı aracın kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu, dava açılmadan önce kendilerine başvurulması sonrası ödeme yaptıklarını, bu ödeme ile davacının tüm zararının karşılandığını, davacının sürücü belgesi olmayan kişi tarafından kullanılan motosiklete bindiği, olayda hatır taşıması olduğunu, davacının kask takmadığı için tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine uygun değildir. Davalı ... şirketi tarafından davacıya 18.06.2012 tarihli makbuz ve ibranamede belirtilen 39.727,00 TL ödemenin 21.06.2012 tarihinde yapıldığı dosyadaki dekonttan anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan aktüer raporunda; davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuruna göre, davacının %30,2 kalıcı maluliyetine göre hesaplama yapılarak ödeme tarihi itibari ile davacının gerçek zararı 121.782,00 TL bulunmuş, davacıya dava öncesi ödenen 39.727,00 TL ile gerçek zarar arasında fahiş fark olduğu için 18.06.2012 tarihli ibra geçersiz sayılmış yapılan ödeme makbuz hükmünde değerlendirilerek; hesap tarihi verileri dikkate alarak hesap yapılmıştır. Hesap tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama sonucu 144.124,56 TL gerçek zarar bulunmuş, davacıya dava öncesi yapılan ödemenin, ödeme günü ile maddi tazminatın hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi 6.723,00 TL olarak bulunmuş, bu rakam ödeme tutarına eklenmeden 6.723,00 TL gerçek zarar miktarı olan 144.124,56 TL’den mahsup edilerek 137.400,77 TL gerçek zarar bulunmuştur. Aktüer bilirkişi, poliçe limitinin kaza tarihi itibari ile 60.000,00 TL olduğunu, poliçe limitinden dava öncesi davacıya yapılan ödemenin güncellenmemiş hali olan ödeme düşüldüğünde 20.273 TL bakiye limit olduğunu ve davacıya bunun ödenmesi gerektiği tespit etmiştir. Yerel mahkeme ise, 60.000,00 TL teminat limitinden sırası ile %20 ehliyetsiz sürücü aracına binmek nedeni ile müterafık kusur, %10 hatır indirimi, %10 davacının kask takmaması nedeni ile müterafık kusur indirimi yapmış ve dava öncesi davalı tarafından davacıya 39.727,00 TL ödeme yapılmış olması nedeni ile davacının davalıdan tahsili gereken alacağı kalmadığından davanın reddine karar vermiştir.
    ... şirketi tarafından yapılan ödemeyi maddi tazminat hesabı yapılmadan önce alan davacı, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Öncelikle maddi tazminat ödeme günündeki verilere göre hesaplanmalı, ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında ... 111. maddede belirtildiği şekilde fahiş bir fark olup olmadığı değerlendirilmelidir. Nitekim aktüer bilirkişi raporunda da bu değerlendirime yapılmış, arada fahiş fark bulunduğu tespit edilmiştir.
    Yapılan ödemenin davacının zararını karşılamadığının anlaşılması halinde, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacıya yapılan ... ödemesinin, ödeme günü ile maddi tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi de hesaplanarak, ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan maddi tazminatından indirilmesi gerekir.
    Aktüer bilirkişi ise; davacıya yapılan ... ödemesinin, ödeme günü ile maddi tazminatın hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi hesaplamış ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan maddi tazminattan indirmek yerine sadece işlemiş yasal faizi hesaplanan tazminattan indirilmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş, bu ilkelere uygun aktüer raporu aldıktan sonra hesaplanan maddi tazminattan davacının kask takmaması nedeni ve ehliyetsiz sürücünün aracına binmesi nedeni ile müterafık kusur indirimi ve hatır taşıması nedeni ile de hatır indirimi yaparak gerçek zararın belirlenmesi sonucuna göre karar verilmesi, gerçek zararın kaza tarihinde geçerli olan 60.000,00 TL poliçe limitten davacıya daha önce yapılan ödeme düşüldüğünde kalan 20.773,00 TL bakiye poliçe limitini aşması halinde bakiye poliçe limitine hükmetmek olacaktır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi