
Esas No: 2020/1630
Karar No: 2020/1022
Karar Tarihi: 08.10.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1630 Esas 2020/1022 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO 2020/1630
KARAR NO 2020/1022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03.06.2020 tarihli Ek Karar
NUMARASI: 2017/795 E.2017/1343 K. (Ek Karar)
DAVANIN KONUSU: Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda davanın reddine ilişkin olarak verilen ve kesinleşen hükümden sonra, başlıkta gösterilen üçüncü kişiler vekilinin 20.05.2020 tarihli dilekçesi üzerine ilk derece mahkemesince verilen 03.06.2020 tarihli ek karara karşı, talepte bulunan üçüncü kişiler vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, zayi nedeniyle bono iptali talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davaya konu bonoların ortaya çıktığı ve zayi olmadıklarının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine dair 06.12.2017 tarihli hüküm verilmiştir. Bu aşamadan sonra, davacı vekilinin 14.04.2020 tarihli dilekçesiyle, dava dosyasına daha önce yatırılmış olan teminatın iadesi talep edilmiş, Mahkemece teminatın alacaklı vekiline iadesi yapılmıştır. Bunun üzerine, başlıkta gösterilen üçüncü kişiler vekili; 20.05.2020 tarihli dilekçeyle, mahkeme kararı dahi olmaksızın teminatın iadesinin usule aykırı olduğunu, salgın hastalık kapsamında alınan tedbirler nedeniyle HMK'nın 392.maddesi uyarınca tazminat davası açılması için öngörülen bir aylık sürenin durduğunu, bu nedenle müvekkilinin dava açma süresinin henüz dolmadan teminatın iadesinin kanuna aykırı olduğunu belirterek, teminatın tekrar mahkeme veznesine yatırılması konusunda karar oluşturulmasını talep etmiştir.Bu talep üzerine, ilk derece mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusuna konu 03.06.2020 tarihli ek karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi bu ek kararında; "...HMK 392/2 maddesi uyarınca tedbirin kararının kalkmasından itibaren bir ay içerisinde tazminat davasının açılmaması üzerine teminatın iade edileceği hususunun, HMK 399/2 maddesinde haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davasının esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır ve HMK 399/3 maddesinde tazminat davası açma hakkının tedbir kararının kalkmasından itibaren bir yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar hükmünün düzenlendiği, mahkememizce tedbirin 06/12/2017 tarihinde kaldırıldığı, talep eden üçüncü şahıslar vekilince tedbirin kaldırıldığı 06/12/2017 tarihinden sonra HMK 392 ve HMK 399 maddelerinde belirtilen sürelerde mahkememize açılmış bir tazminat davasının bulunmadığı, mahkememizce verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince 14/02/2020 tarihinde kesin olarak reddedildiği ve mahkememiz hükmünün 14/02/2020 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin talebi üzerine de teminat bedelinin 27/04/2020 tarihinde iade edildiği, HMK 392 ve 399 maddelerinde belirtilen sürelerin geçmiş olması nedeniyle teminat iade şartının gerçekleşmiş olduğu...", gerekçesiyle, talep eden vekilinin teminatın yeniden dosyaya yatırılması için davacı tarafa muhtıra çıkarılması talebinin reddine karar verilmiştir.Bu ek karara karşı, talepte bulunan üçüncü kişiler vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.HMK'nın, başvuru tarihinde yürürlükte olan (7251 sayılı Kanun'la yapılan değişişiklikten önceki) 341. maddesinde "İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine veilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir." denilerek hangi kararlara karşı istinaf başvurusunda bulunulabileceği hüküm altına alınmıştır.Buna göre, teminatın geri yatırılması talebine ilişkin talep hakkında ilk derece mahkemesince verilen ek karara karşı istinaf yolunun açık olmadığı anlaşılmaktadır.Bu açıklamalar ışığında, kanun yolu başvurusuna konu edilen kararın, istinafı kabil bir karar olmadığı anlaşılmakla, üçüncü kişiler vekilinin istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- HMK'nın 352. maddesi uyarınca, caiz olmadığı anlaşılan istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE, 2-Üçüncü şahıslar vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının talep halinde iadesine, 3-Üçüncü şahıslar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 08.10.2020