Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/8235 Esas 2016/10088 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8235
Karar No: 2016/10088
Karar Tarihi: 21.09.2016

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/8235 Esas 2016/10088 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık davasında sanık hakkında verilen hüküm, sanık tarafından temyiz edildi. Temyiz talebi reddedilen sanık, daha sonra Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na hitaben itiraz dilekçesi yazdı. Dilekçede, yasanın yanlış anlaşılması halinde bile hak kaybı yaşanmayacağı belirtildi ve hükmün yasal süre içinde temyiz edilmesinin doğru olduğu vurgulandı. Daha sonra yapılan incelemede, suçun alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektirdiği için zorunlu müdafiinin görevlendirilmesi gerektiği ve bu hatanın yapıldığı belirlendi. Ayrıca, müdafi olmaması durumunda başka bir müdafi atanması gerektiği halde, zorunlu müdafi atanması hatası yapıldığı ve savunma hakkının kısıtlandığı belirtildi. Bu nedenlerle, sanık ve müdafinin temyiz talebi kabul edildi ve hüküm BOZULDU. Kanun maddeleri ise 5271 sayılı CMK'nın 150/3. ve 151. maddeleri ile 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h ve 143. maddeleridir.
17. Ceza Dairesi         2016/8235 E.  ,  2016/10088 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz talebinin reddine

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanık ..."ın yüzüne karşı verilip 11/02/2016 tarihinde tefhim edilen hükme karşı sanık ... tarafından 15/02/2016 tarihinde ... 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu aracılığıyla Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına hitaben yazılan dilekçe ile itiraz edildiği, yasa yolu ve mercide yanılmanın hak kaybına yol açamayacağı bu nedenle hükmün sanık ... tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edildiği anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine dair 29/03/2016 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;
    1-5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada; sanığın müdafiinin bulunmaması halinde istemi aranmadan müdafii görevlendirilmesi gerektiği ve sanık ..."ın üzerine atılı 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h, 143. maddelerindeki suçunda bu kapsamda olduğundan zorunlu müdafiinin görevlendirilmesi gerektiği nazara alınmadan duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-5271 sayılı CMK"nın hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 150. maddesinin 3. fıkrası delaletiyle aynı maddenin 2. fıkrasına göre, sanık ..."ya atılı 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h, 143. maddelerinde düzenlenen ve alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçtan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada sanığa müdafii atanmasının zorunlu olduğu, 5271 sayılı CMK"nın 151. maddesi uyarınca da sanığın müdafiinin duruşmalarda hazır bulunmaz ise, mahkemenin derhal başka bir müdafii görevlendirilmesi için gerekli işlemi yapması gerekirken müdafii hazır bulunmayan sanığa zorunlu müdafii atanması gerekirken, müdafiinin yokluğunda sanık hakkında hükümlülük kararı verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., sanık ... ve müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 21/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.