Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1580 Esas 2012/233 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1580
Karar No: 2012/233
Karar Tarihi: 19.01.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1580 Esas 2012/233 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/1580 E.  ,  2012/233 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatiften kullandığı kredi borcunu ödediği halde, davalının haksız olarak müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını ileri sürerek, müvekkilinin kooperatife borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, davacının, davalıya 303,54 TL borçlu olduğu halde takibin 6.385,00 TL üzerinden yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takip nedeni ile davacının davalıya 6.081,46 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun (HUMK) 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2010 yılı için 1.430,00 TL"dir.
    HUMK.nun, 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/4 ncü madde hükmüne göre alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, asıl istemin kabul edilmeyen bölümü, anılan kesinlik sınırını geçmeyen davacı tarafın, temyiz hakkı bulunmamakta ise de, davalı tarafça, kesinlik sınırı üzerinde kalan miktara yönelik temyiz yoluna başvurulması halinde, davacı tarafın, katılma yolu ile temyiz hakkı saklıdır. Somut olayda, dava dilekçesinde, 6.385,00 TL borçlu olmadığının tespiti istenilmiş olup, mahkemece, 6.081,46 TL borçlu olmadığının tespitine dair verilen karar, reddedilen miktar yönünden davacı vekilince temyiz edilmiştir. İstemin reddedilen kısmı, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı gibi, temyizin katılma yolu ile temyiz de olmamasına göre, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2- Davalı vekilinin temyiz istemine gelince;
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacının peşin harcının istek halinde iadesine, 19.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.