17. Hukuk Dairesi 2015/5520 E. , 2017/11182 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik ... şirketi olan aracın yaya olan davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu kazanın davalı tarafın kusurundan kaynaklandığını, ... şirketince bir kısım ödeme yapıldığını ancak zarar miktarının tam karşılanmadığını beyan ederek davacı ... için 500,00 TL tedavi gideri ve 500,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi diğer davacılar için 5.000,00 TL manevi tazminatın (davalı ... şirketi yalnızca tedavi giderinden sorumlu olmak kaydı ile) kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken; ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini arttırmıştır.
Davalı ... Belediye başkanlığı ve davalı ... A.Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, hak düşürücü ve zamanaşımı süreleri geçmiş olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne, tedavi giderleri istemine yönelik davasının feragat (vazgeçme) nedeniyle reddine, 58.817,00 TL"nin, ... için 20.000,00 TL, davacı ... için 5.000,00 TL ve davalı ... için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın olay gününden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığından zincirleme olarak alınıp, davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı Belediye Başkanlığı vekilinin süresinden sonra zamanaşımı itirazında bulunmuş olmasına göre davalı Belediye Başkanlığı vekilinin (3) nolu bent kapsamı dışında kalan, davalı ..."in ise (2) ve (3) nolu bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiillere uygulanacak üç zamanaşımı süresi belirlenmiştir. Bunlar, zarar görenin zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren başlayacak iki yıllık zamanaşımı; fiilin vukuundan itibaren işleyecek on yıllık zamanaşımı ve fiilin aynı zamanda ceza kanunlarında düzenlenmiş olması halinde uygulanacak olan ceza zamanaşımı süreleridir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 109. maddesinde motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazmini için kaza gününden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüş, aynı maddenin ikinci fıkrasında, davanın cezayı gerektiren bir eylemden kaynaklanması durumunda ceza Kanununun öngördüğü ceza zamanaşımının (sürücü, işleten veya diğer sorumlular için fark gözetilmeksizin) uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Eylemin suç oluşturması yeterli olup, ayrıca fail hakkında mahkumiyet kararı ile sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı gerekmemektedir. (HGK"nin 10.10.2001 gün 2001/19-652, 2001/705 K) Kaldı ki; HGK"nin 2014/17-2198 E, 2015/1495 K sayılı kararında tek taraflı kazalarda dahi, ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
Kaza tarihi 27.04.2002"dir. Eldeki davada davalı Belediye başkanlığı vekili süresinden sonra zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de, temyiz eden davalı ... süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Mahkemece, süresinde itirazda bulunan davalı ..."in beyanı bakımından davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususu kararda gerekçeleri ile denetime elverişli olacak biçimde tartışılıp sonucuna göre karar verilmelidir.
3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, (TBK 56) B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıdaki hususlar dikkate alındığında davacılar için hükmedilen manevi tazminatların fazla olduğuna karar verilmiş, uygun manevi tazminat takdir edilmesi amacıyla hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."in, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 30.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.