14. Hukuk Dairesi 2014/14399 E. , 2015/8811 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 26/05/2014
NUMARASI : 2013/302-2014/695
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.07.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 26.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı yüklenici M... P... ile diğer davalı arsa sahibi A.. B.. arasında Bakırköy 1...Noterliğinde 11.02.1999 tarihli ve 51... yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, yüklenici M... P..."ın da Bakırköy 1..Noterliğinin 03.05.2000 tarihli ve 45... yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu 671 ada 42 parselde 15/253 paya isabet eden zemin katta girişe göre solda kalan bir adet dükkanı davacıya sattığını belirterek bu payın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Bakırköy 10.Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.09.2012 tarihli, 2012/312 Esas ve 2012/325 Karar sayılı ilamı ile olayda davacının tüketici sıfatının bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, 05.11.2012 tarihinde kesinleşerek davacı vekilinin süresinde başvurusu üzerine dosya Bakırköy 2.Tüketici Mahkemesine gönderilmiş, bu defa yapılan yargılama sonunda 26.05.2014 tarihli ilam ile dava konusu taşınmazın dükkan niteliğinde bulunması, ticari nitelikteki davaların tüketici mahkemelerinde görülemeyeceği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, talep halinde dosyanın Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
(l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesine göre ise, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır.
6100 sayılı HMK"nın 2. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.”
Somut olayda; dava konusu bağımsız bölüm "dükkan" niteliğinde olduğundan, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda tanımları yapılan satıcı ve tüketici arasındaki mal ve hizmet satışına ilişkin düzenlemeye uymadığı anlaşılmaktadır. İhtilafın taşınmazın mülkiyetinden kaynaklanmış olması, ticari işletmeyle ilgisinin bulunmaması nedeniyle TTK"nın 4. maddesi hükmüne göre ticari dava olarak da nitelendirilemez. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi yerinde ise de dosyanın görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.