Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/655 Esas 2020/3570 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/655
Karar No: 2020/3570
Karar Tarihi: 21.10.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/655 Esas 2020/3570 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2020/655 E.  ,  2020/3570 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 15/02/2017 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu ölüm ve yaralanmadan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/04/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, trafik kazası sonucu ölüm ve yaralanmadan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava arkadaşlığı; davacı taraf ya da davalı tarafta birden fazla kişi bulunması hali olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 57 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İhtiyari dava arkadaşlığında; birden çok kişi, birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. Bu haller, davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması, ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri, davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması durumlarıdır (HMK.57). Sayılan bu üç durum dışında ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusu değildir. Maddi hukuka göre, bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hâllerde ise mecburi dava arkadaşlığı vardır (HMK.59).
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacılar arasında zorunlu değil ihtiyari dava arkadaşlığı olduğu anlaşılmaktadır. Davacıların ayrı ayrı tazminat talep etmiş olmaları da dikkate alındığında kabul edilen tazminat miktarı üzerinden her bir davacı için ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir ise de; anılan yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. madde atfıyla halen uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesinin 7. fıkrası gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının 6. bendinin çıkarılarak yerine "Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan davacılardan ... için 3.600,00 TL, davacılardan... için 3.600,00 TL, davacılardan ... için 3.000,00 TL ve davacılardan ... için 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine" ifadelerinin yazılmasına, davacıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddiyle, kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.