4. Hukuk Dairesi 2020/2648 E. , 2020/3566 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/01/2014 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/02/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalının sevk ve idaresinde bulunan... plaka sayılı araç ile müvekkilinin sürücüsü olduğu ... plaka numaralı araç arasında 26/06/2008 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin yaralandığını; davalının, direksiyon hakimiyetini kaybetmesine bağlı olarak kusurlu olduğunu ve taksirle yaralama suçundan ... (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/195 esas, 2009/395 sayılı kararı ile cezalandırılmasına karar verildiğini, müvekkili tarafından sigorta şirketi aleyhine maluliyet nedeniyle oluşan maddi zararın tahsili istemi ile dava açıldığını ve şirketin, sigorta teminatı ile sınırlı olarak iş göremezlik zararına ilişkin sulh sözleşmesi gereğince davacıya ödeme yaptığını, belirtilen ... Asliye 4. Ticaret Mahkemesinin 2011/32 esas ve 2012/579 karar sayılı dosyada bilirkişi raporu ile tespit edilip sigortanın teminatı dışında kalan bakiye maddi zarar ile manevi zararın tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalı, yersiz açılan davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne dair ilk kararın davalı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 06/11/2019 tarihli ve 2018/1558 Esas, 2019/5042 sayılı kararı ile “ Davacının eldeki davadaki talebi sigorta şirketi tarafından karşılanmayan bakiye 19.228,00 TL olup yargılama aşamasında da bu miktarın 2.000 TL"sinin davalı tarafça ödendiği iddiasının mahkemenin kabulünde olduğuna göre, davalı tarafça tahsil edilen bu miktarın talepten mahsup edilmesi gerekirken, maddi tazminat isteminin tamamına hükmedilmesi doğru görülmemiştir...” şeklinde gerekçe ile bozulmasına karar verilmiş; mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, davalı tarafından tahsil edilen 2.000 TL lik kısım mahsup edilerek maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, gerekçeli karar içeriğinde davalı yanca evvelce yapılan 2.000 TL"lik ödeme nedeniyle hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği
belirtilmesine rağmen hüküm olarak 17.228,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline şeklinde karar verildiği, hüküm fıkrasında 2.000 TL lik meblağa ilişkin bir karar verilmediği, böylece kısa kararla gerekçeli karar arasında açık bir çelişki ortaya çıktığı anlaşılmıştır.
Böyle bir durumun bozma nedeni oluşturacağına ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceğine, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunca 10/04/1992 gün ve 7/4 sayıyla karar verilmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; kısa kararla bağlı olmaksızın, kısa karara uygun olarak gerekçesini yeniden düzenlemek veya gerekçeye uygun nitelikte yeni bir kısa karar oluşturmak ve bu şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiyi gidermektir. Mahkemece kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.