2. Ceza Dairesi Esas No: 2011/37469 Karar No: 2012/2342 Karar Tarihi: 07.02.2012
Hakaret ve tehdit - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2011/37469 Esas 2012/2342 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Konya 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 16/06/2009 tarihli ve 2008/1769 (E) ve 2009/947 (K) sayılı kararına göre, sanık hakaret ve tehdit suçlarından suçlu bulunmuş ancak ceza maddelerinin uygulanması konusunda yanlış uygulama yapılmıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun adli para cezasının alt sınırı 19.12.2006 tarihine kadar 5 gün iken, sonrasında 10 gün olmuştur. Bu nedenle, suç tarihi hangi tarihte işlenmişse o tarihe göre ceza maddelerinin uygulanması gerekmektedir. Sanığın adli sicil kaydındaki mahkumiyetlerinin silinme koşulları olduğu dikkate alınmadan, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Ancak bu karar da yasal dayanağı olmaması nedeniyle bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 61. maddesi, 7/2. maddesi, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9/3. maddesi, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 Sayılı CMK'nun 231/6-a maddesi.
2. Ceza Dairesi 2011/37469 E. , 2012/2342 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2009/276639 MAHKEMESİ : Konya 2. Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 16/06/2009 NUMARASI : 2008/1769 (E) ve 2009/947 (K) SUÇ : Hakaret ve tehdit
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Bozma sonrası yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-5237 sayılı TCK.nun 125/1. maddesinin seçimlik ceza içerdiği ve seçimlik cezalardan adli para cezasının alt sınırının 5560 sayılı kanunun 1. maddesiyle 5237 sayılı TCK.nun 61. maddesine eklenen 9. fıkra gereğince 19.12.2006 tarihinden önce işlenen suçlarda 5 gün olduğu, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7/2. maddesinde yer alan "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." şeklindeki düzenleme ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9/3. maddesindeki "Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir" şeklindeki düzenlemeler karşısında 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun olayla ilgili bütün hükümlerinin Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde uygulanması, bu şekilde bulunan sonuç cezaların özellikle cezası ertelenmeyen sanık hakkında seçenek yaptırımlardan adli para cezasının tercih edilmesi durumunda adli para cezasının alt sınırının 5 gün olması karşısında 5237 sayılı TCK.nun 125.maddesinin sanık lehine olacağı da gözetilerek ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması, lehe olan hükmün belirlenmesi ve uygulamanın ona göre yapılması gerekliliği gözetilmeden , soyut olarak 765 sayılı TCK.nun lehe olduğu belirtilerek hakaret suçundan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"na göre uygulama yapılması 2-Sanığın adli sicil kaydındaki mahkumiyetlerin suç tarihi itibari ile silinme koşullarının oluştuğunun anlaşılması karşısında; sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken dosya içeriğine uygun düşmeyen, yetersiz ve yasal olmayan "5271 Sayılı CMK"nun 231/6-a maddesi gereğince daha önce kasıtlı suçtan mahkum olan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına” şeklindeki gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme uygun şekilde BOZULMASINA, 07.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.