23. Hukuk Dairesi 2011/1769 E. , 2012/203 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının 6 adet icra dosyasından takip konusu yapılan borcunu ödemediğini, haciz sırasında malların bulunamadığını, ödemelerini tatil ettiğini, davalı şirketin aynı zamanda borca batık durumda bulunduğunu ileri sürerek, davalının doğrudan doğruya iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde davacı ..."un alacaklı olduğu dosyanın borç ödenerek kapatıldığını, ..."nın alacaklı olduğu dosyadaki takibe itiraz edilerek durdurulduğunu, müvekkilinin ödemelerini tatil etmediğini, dosya borcuna karşılık 2.000.000.000 TL ödeme yapıldığını, ödemelerin devam etmesi nedeniyle davanın dinlenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 2. bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, bilirkişi raporu ile davalı şirketin iflasının istenildiği 03.06. 2002 tarihi itibariyle borca batık olmadığı, taraf itirazları doğrultusunda alınan ek raporlarla da davalı şirketin borca batık olmadığı, iflas için yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporları hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli değildir. Mahkemece uyulan bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Bu itibarla; borca batıklık hesaplanırken bilançodaki kaydi değerlere göre değil, şirketin tüm aktiflerinin rayiç değerleri (satış değerleri) esas alınarak hesaplama yapılmalı ve bunun için tüm aktif malvarlığı değerlerinin incelemenin yapıldığı tarihteki rayiç değerleri esas alınmalıdır.
Öte yandan, davacılar vekilinin, davalı şirketin sermaye artırım taahhüdünü yerine getirip getirmediği,davalı şirketin fiilen faal olmadığı, haczedilecek mallarının olmadığı, demirbaşlarının mevcut olmadığı yönündeki itirazları üzerinde durulmalı ve mahkemece davalı şirketin ödenmemiş sermaye borcu olup olmadığı tespit edilmelidir. Ayrıca davacıların davalı şirket aleyhine yaptığı takipler nedeniyle, ilgili icra dosyalarının kapak hesapları da yaptırılarak, davalı şirket defterlerinde bu miktarların borç kalemleri içinde yer alıp almadığı belirlenmeli ve bilirkişilerden bu yönlere ilişkin açıklayıcı, ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporları esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.