11. Hukuk Dairesi 2013/7467 E. , 2014/1342 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2012
NUMARASI : 2012/1-2012/366
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/12/2012 tarih ve 2012/1-2012/366 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete kredi kartı ödeme güvencesi sigorta sertifikası ile işten çıkarılmalara karşı kendisini sigorta ettirdiğini, müvekkilinin 19.06.2009 tarihinde çalıştığı işyerinden çıkarıldığını, davalı sigorta şirketine başvurarak kredi kartına ilişkin borçlarının sigorta kapsamında kapatılmasının istendiğini, davalı şirket tarafından talebin reddedildiği, red kararı üzerine müvekkili tarafından tüketici sorunları hakem heyetine başvurulduğu ve hakem heyeti tarafından sigorta sertifikası şartlarına göre kredi kartı borcunun sigortalıya ödenmesine karar verildiği, ödeme yapılmaması üzerine açılan davada mahkeme tarafından 2.992,00 TL"nin temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verildiğini, takip dosyası ile 3.472,00 TL tahsilat yapıldığını, kredi kartı borcundan dolayı G. Bankası A.Ş. tarafından müvekkili aleyhine 4.227,00 TL borcun ödenmesi için icra takibi yapıldığını, müvekkili tarafından asıl borçlunun sigorta sözleşmesi gereğince davalı olduğundan bahsedilerek borca itiraz edildiğini, ancak açılan itirazın iptali davasının müvekkili aleyhine sonuçlandığını, aradan geçen zaman sebebiyle müvekkilinin kredi kartı borcunun faizle katlanarak 30.06.2011 tarihinde yapılan taahhütle 13.000,00 TL"ye ulaştığını, borcun yükselmesinde davalı şirketin kasıt ve ihmalinin bulunduğunu ileri sürerek, 9.528,00 TL"nin temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kredi kartı ödeme güvencesinin kapsamının genişletilmesinin mümkün bulunmadığını, yükümlülüğün üst sınırının 10.000,00 TL olduğunu, borcun artmasında davacının da kusurunun araştırılmasının gerektiğini, bu duruma davacının kendisinin sebep olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; BK"nun 105/1 maddesi gereğince alacaklının zararının geçmiş günler faizinden fazla olması halinde borçlunun kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe bu zararı tazminle yükümlü olduğu, davalı sigorta şirketinin kusurlu olarak ödemesi gereken sigorta teminatını geç ödediğinden davacı tarafın faizi aşan bir zararının bulunduğu ve bundan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu, davacı tarafından icra dosyasına toplam 13.000,00 TL ödeme taahhütünde bulunulduğu, protokolün 30.06.2011 tarihinde yapılıp davacının protokole konu ana paranın yarısını 2011 yılı Nisan ayında ödediği, dava tarihine kadar ödenen 9.750,00 TL"den davalı tarafın ödemesi 3.472,00 TL düşüldüğünde davalının kalan 6.278,00 TL"den sorumlu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 6.278,00 TL"nin temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davada, kredi kartı ödenme güvencesi sigorta sertifikasına dayalı olarak davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada davalının sorumlu olduğuna karar verilmesinin ardından davalı tarafından icra dosyasına ödenen bedel ile dava dışı G. Bankasının davacı aleyhine kredi kartı borcu sebebiyle başlattığı icra takibinde davacının itirazı sonrasında görülen itirazın iptali davasıyla birlikte davacının icra dosyasına bulunduğu taahhüt miktarı arasındaki farkın tahsili istenmektedir. Şöyle ki davacı tarafından davalı aleyhine kredi kartı ödeme güvencesi sertifikasına dayalı olarak davalı tarafça teminat kapsamında yer alan davacının kredi kartı borcunun tahsili amacıyla açılan davanın kabulünden sonra davalı tarafından icra dosyasına sorumlu olduğu bedelin yatırıldığı bildirilmektedir. Taraflar arasındaki sözü edilen bu dava devam ederken dava dışı banka tarafından davacı aleyhine kredi kartı borcu sebebiyle takip yapılmış, davacı tarafından asıl borçlunun davalı olduğu ileri sürülerek takibe itiraz edilmiş, açılan itirazın iptali davasının davacının aleyhine sonuçlanmasıyla birlikte davacı dava dışı banka tarafından açılan bu takipte borç ödeme taahhüdünde bulunmuştur. Davacı aleyhine yürüyen takipte borcun açıklandığı şekilde faiz, icra inkar tazminatı, vekalet ücreti gibi giderlerin eklenmesiyle artmasını önleyici davranışlarda bulunup bulunamayacağı dolayısıyla borcun artmasına sebep olup olmadığı üzerinde durulmamıştır. Bu suretle, belirtilen hususun araştırılıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp kararın temyiz eden mümeyyiz davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 22/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.