Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/6183
Karar No: 2022/5095
Karar Tarihi: 24.03.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/6183 Esas 2022/5095 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2020/6183 E.  ,  2022/5095 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

    Sanıklar ... ve ... müdafisinin sanıklar hakkındaki beraat hükümlerine yönelik temyizinin vekalet ücreti ile sınırlı olduğu gözetilerek yapılan incelemede:
    A) Sanık ... hakkında ....plaka sayılı aracın saşi numarasında yapılan değişiklikten dolayı resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet ve birleşen davaya ilişkin resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik sanık müdafisinin temyizinin incelenmesinde:
    5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Mahkumiyet hükmü yönünden, yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı; beraat hükmü yönünden, yargılandığı aynı davada sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyet kararları verilmesi nedeniyle, sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmeyeceği anlaşılmakla, sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
    B) Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik sanık müdafisinin temyizinin incelenmesinde:
    1136 sayılı Kanun’un 168. maddesi ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına “1500 TL maktu avukatlık ücretinin hazineden alınarak beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık ...’e verilmesine” cümlesi eklenmek suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    C) Sanık ... hakkında .....ve...... sayılı plakalarda yapılan sahtecilikten dolayı resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafisinin temyizinin incelenmesinde:
    1) UYAP sisteminden yapılan incelemeye göre, sanık hakkında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 20.05.2010 tarih ve 2010/1769 sayılı iddianamesi ile .....'e ait ....plakalı araçta change yapılması ve .....sayılı sahte plaka takılarak kullanılması nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan açılan davada, Büyükçekmece 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/1447 Esas ve 2013/582 Karar sayılı ilamıyla mahkumiyet hükmü kurulduğunun anlaşılması karşısında; mükerrer yargılamanın önlenmesi bakımından, söz konusu dava dosyasının getirtilip incelenerek mümkünse davaların birleştirilmesi, aksi halde bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılıp dosya içerisine alınması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2) Suç tarihinde yürürlükte bulunan 18.07.1997 tarih ve 23053 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 30. maddesine göre; tescil plakalarında, işlemi yapan tescil kuruluşu ile plaka basım işlemini gerçekleştiren kuruluşun mühürlerinin bulunmasının zorunlu olması, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 05.05.2010-4158, 06.05.2010-4159 tarih ve sayılı ekspertiz raporlarında, suça konu plakalar üzerinde basılı olması gereken trafiğe ait soğuk mühür izlerinin bulunmadığının belirtilmesi karşısında; suça konu plakaların mevcut haliyle belge niteliğinin bulunmadığı, bu nedenle yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkumiyet hükümleri kurulması yasaya aykırı,
    3) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 24.03.2022 tarihinde Başkan Vekili ...'ın “A” sırasındaki şasi numarasında yapılan değişiklikten dolayı resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün onanmasına ilişkin karar yönünden karşı oyu ve oy çokluğuyla, diğer kararlar yönünden oy birliğiyle karar verildi.
    KARŞI OY GEREKÇESİ

    Dairemizin 24.03.2022 tarih, 2020/6183 Esas, 2022/5095 Kara sayılı sanık....'e atılı ..... plaka sayılı aracın şaşi numarasında değişiklik yapmak şeklindeki eyleminden dolayı TCK'nin 204/1. ve 62. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına ilişkin (A) sayılı onama düşüncesine katılmıyorum.
    Sanığın üzerine atılı ...... plaka sayılı aracın şaşi numarasında değişiklik yapmak şeklindeki eyleminde TCK'nin 204. maddesinde tanımlanan resmi belgede sahtecilik suçunun yasal unsurları oluşmamıştır.
    Çünkü; TCK'nin 204/1. maddesinde tanımlanan “belge” eski dildeki “varaka” kelimesine karşılılık gelmekte olup, yazılı kağıt anlamına gelmektedir. Bu bakımdan, yazılı kağıt niteliğinde olmayan şeyler, ispat kuvveti ne olursa olsun, belge niteliği taşımamaktadır. Yasa gerekçesinde; bazı durumlarda belgenin varlığını kabul için, yazının kağıt üzerinde bulunması gerekmediği, bir metal levha üzerine yazı yazılması hâlinde de belgenin varlığı kabûl edilmiştir. Bu itibarla, araç plakaları da (metal levha üzerine yazıldığı için) resmi belge niteliğindedir.
    Somut olayda TCK'nin 281. maddesinde düzenlenen "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçunun ya da şartlarının varlığı halinde aynı Yasanın 282. maddesinde düzenlenen "Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama" suçunun oluşması mümkündür.
    Yukarıda belirttiğim sebeplerle sayın çoğunluğun suçun resmi belgede sahtecilik olarak nitelendirmesine ilişkin görüşüne yukarıda belirttiğim gerekçe ile katılmıyorum. 24.03.2022

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi