11. Hukuk Dairesi 2013/16369 E. , 2014/1331 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08.02.2013 tarih ve 2012/240-2013/52 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince karar altına alınan faiz alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini ileri sürerek, davalının vaki itirazının iptali ile takibin devamını ve % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu faiz alacağının ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 24.12.2010 günlü, 2010/726-1002 E.K. sayılı kesinleşen kararı ile hüküm altına alındığını, kesin hükmün varlığına rağmen yeniden dava açılmasının HMK’nın 114/i fıkrasına aykırı bulunduğunu belirterek davanın dava şartı yokluğundan usulden reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar İcra Hukuk Mahkemesi kararları istihkak davası gibi genel hükümlere tabi olanlar hariç takip hukuku bakımından geçerli olup maddi hukuk yönünden kesin hüküm teşkil etmez ise de takip hukuku yönünden birbirleri için bağlayıcı oldukları, somut davada talep edilen hususların ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2010/726-1002 E.K. sayılı dosyasında da dava konusu yapıldığı, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, 50.453,20 TL alacak için işlemiş faiz alacağının 32.659,90 TL olarak düzeltilmesine karar verildiği ve kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği, gerek anılan kararın gerekse somut davada talep edilen hususun maddi hukuka yönelik olmayıp takip hukukuna yönelik olduğu, maddi hukuk anlamında dayanağın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 29.07.2010 günlü, 2007/347-280 E.K sayılı Yargıtay denetiminden geçen ilamı olduğu, davacı tarafça aynı konuda işlemiş faiz alacağının daha fazla olduğundan bahisle yeniden icra takibi başlatılmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, kesin hükmün varlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-i ve 115/2. maddelerine istinaden dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve hukuki yarar dava şartı olup, davacının ilama bağlanan alacağı nedeniyle
işbu davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığı gibi, somut davaya konu icra takibinin de mükerrer bulunmasına ve evvelce yapılan takibin kesinleşmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usül ve yasaya uygun bulunan mahkeme kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.