23. Hukuk Dairesi 2011/4160 E. , 2012/191 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının, ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2008/757 sayılı takip dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibine giriştiğini, yasal itiraz süresinin kaçırdıklarını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, belirtilen tarihlerde sulama da yapmadığını ileri sürerek, adı geçen takipten dolayı borçlu bulunulmadığının tesbitine ve davalının %40 oranında icra inkâr tazminatı ile mahkûmiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, davacının kooperatif üyesi olduğunu ve sulama bedelinden dolayı borçlu bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, ispat yükü üzerine düşen davalının, takip dayanağı borcun varlığına ilişkin, davacı imzasını içeren hiçbir belge sunamadığı, bu suretle alacağının varlığını kanıtlayamadığı, yemin teklifinde de bulunmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne, icra inkâr tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacının tarımla uğraştığı, davalının ise, davacının da üyesi bulunduğu bir sulama kooperatifi olduğu tartışmasızdır. Davacı takibe konu alacağın tahakkuk ettiği yıllar içinde oluşan bir kısım borçlarını ödemiştir. Davalı tanığı beyanında, davacının taşınmazının yakınında davalının işlettiği kuyudan başka sulama kuyusunun bulunmadığı belirtmiştir. Bu hususlar çerçevesinde mahkemece, gerektiğinde kooperatif ve İlçe Tarım Müdürlüğü kayıtları da incelenerek ve mahallinde keşif yapılıp, davacının tarımını yaptığı ürünün tesbiti ile bedelini ödediği ve ödemediği iddia edilen su miktarları da gözetilerek, ürün çeşidine göre asgari sulama ihtiyacı çerçevesinde, başka bir su kaynağı bulunup bulunmadığı incelenmeli ve kıyaslama metodu da kullanılarak borç tutarı hesaplanmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.