Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/11495 Esas 2014/6879 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Nitelikli cinsel saldırı suçundan beraat, atılı diğer eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğunun kabulü ile mahkûmiyet


Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Kişiye sıkı sıkıya bağlı olan şikâyet ve buna bağlı olarak davaya katılma hakkı, beyanının alındığı 14.02.2008 tarihli duruşmada 18 yaşını bitirmiş olan mağdureye ait bulunup, mağdurenin babası ... hakkında verilen usulsüz katılma kararının temyize hak vermeyeceğinden, müşteki ..."ın temyiz talebinin CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilerek ve katılan ..."nin yüzüne karşı verilen hükmü 7 günlük kanuni süreden sonra 11.06.2009 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmış ise de, katılana tefhim edilen kararda 7 günlük temyiz süresinin tefhim veya tebliğden itibaren başlayacağının bildirilmemiş olması karşısında, gerekçeli kararın tebliğ tarihi olan 11.06.2009 tarihinin öğrenme tarihi ve katılan ..."nin temyizin de süresinde olduğunun kabulü ile gereği düşünüldü:
Sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Mahkemece oluşa uygun şekilde kabul edilen reşit olmayanla cinsel ilişki eyleminin suç tarihinin 08.05.2006 olduğu ve TCK.nın 73. maddesi uyarınca şikâyet süresinin bu tarihte başlayacağı, katılanın şikâyetçi olduğu 24.07.2007 tarihi itibarıyla TCK.nın 73. maddesinde öngörülen 6 aylık şikâyet süresinin geçtiğinin anlaşılması karşısında, sanıkla ilgili kamu davası hakkında düşme kararı yerine yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususta yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK.nın 73 ve 5271 sayılı CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.