23. Hukuk Dairesi 2017/1480 E. , 2020/2934 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirketin firmalara İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği ve İşyeri Hekimi ve İş Güvenliği Görev, Yetki, Sorumluluk Eğitimleri Hakkında Yönetmelik kapsamında belirtilen işyeri hekimliği ve iş güvenliği konularında hizmet verdiğini, taraflar arasında akdedilen 17.12.2012 tarihli sözleşme hükümleri gereğince müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, davalı tarafın sözleşme gereğince müvekkili şirkete verilen hizmet karşılığı ödenmesi gerekli bedelin ancak 2.000,00 TL"sini ödediğini, müvekkili şirketin kesmiş olduğu toplam 5 aylık fatura bedelinin ödememesi sebebiyle sözleşme gereği bir yıllık alacağın muaccel hale geldiğini, muaccel hale gelen 22.000,00 TL"nin tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak davalının haksız ve kötüniyetli olarak borca ve yetkiye itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe konu olan sözleşmeye ilişkin müvekkili şirketin muaccel hale gelmiş herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın sözleşme gereği kendisine yüklenen edimlerde ilgili sürelere uymayarak müvekkili şirketi zarara uğrattığını savunarak, davanın reddini ve %20 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz"in 14.12.2015 tarih ve 2015/2251 E., 2015/8103 K. sayılı ilamıyla özetle; ""davacı tarafça düzenlenen 28.01.2013 tarihli 2.160,00 TL bedelli faturanın 2.000,00 TL"sinin ödendiği, bundan sonra düzenlenen 5 adet faturanın ödenmemesi üzerine davacı tarafça sözleşmenin ‘işveren konumundaki hizmet alan firma, üç ay Medifema OSGB"nin kendisine kesmiş olduğu faturayı ödemediği takdirde, Medifema OSGB bu anlaşmayı tek taraflı feshedip, bir yıllık toplam alacağını, hizmet alan işverenden talep etme hakkına sahiptir.’ maddesine dayalı olarak 30.05.2013 tarihinde feshedildiğinin anlaşıldığı, davalı tarafın, sözleşmenin imzalandığı 17.12.2012 tarihinden, davacı tarafından feshin ihbar edildiği 30.05.2013 tarihine kadar, davacının verdiği hizmetin İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği"ne aykırı olduğu hususunda herhangi bir ihtarı olmadığı gibi, sözleşmenin bu tarihe dek feshedilmeyerek ayakta tutulduğu, davacının sözleşmenin yukarıda bahsi geçen hükmüne dayalı olarak muaccel olan sözleşme bedelinden, yapılan ödemenin mahsubundan sonra kalan kısmı isteyebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, sözleşmenin davacı tarafça feshine kadar davalı tarafça ileri sürülmeyen hususlara dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 12.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.