13. Hukuk Dairesi 2013/16910 E. , 2014/17798 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekilleri avukat ... ve avukat Ünal Güler ile davacı vekili avukat Nur Soysal"ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 25/03/2004 tarihli yazılı belge ile davalıya 310.000 USD borç para verdiğini, borcun taahhüt edilen tarihte ödenmediğini, tahsili için başlatılan icra takibine de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, 25/03/2004 tarihli belgenin sahte olduğunu, sözleşme altındaki imzaların kendisine ait olmadığını, davacıdan borç para almadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, İstanbul 13. İcra Müdürlüğü’nün 2005/6281 sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, icranın kaldığı yerden devamına, takip talebindeki alacağa icra takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,alacak yargılama ile belirlendiğinden %40 icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle gerekçeli kararın “Davacının İstemi” ve “Deliller ve Gerekçe” başlıklı bölümlerinde dava konusu alacak miktarının 310.000 USD yerine 311.000 USD ve 31.000 USD olarak yazılması maddi hataya dayalı olup, bu yanlışlığın her zaman mahallinde giderilebilmesinin mümkün bulunmasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2013/16910-2014/17798
2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK.nun 67/2 maddesi hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağın likit ve belli olması, yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Açıklanan yasal kuralların ışığında, takip konusu alacak değerlendirildiğinde takibe konu ek sözleşmede borcun miktarı 310.000-USD (Üçyüzonbin Amerikan Doları) olarak belirtilmiş olup, alacağın likit ve muayyen olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, mahkemece alacağın yargılama ile belirlendiğinden bahisle bu kalem yönünden istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7.maddesi gereğince mahkeme kararının aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm bütün temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın hüküm kısmının (2) nolu bendinde yazılı “Alacak yargılama ile belirlendiğinden %40 icra inkar talebinin reddine” söz ve rakamlarının karardan çıkarılarak yerine, “ 431.892-TL asıl alacağın % 40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
7.375,65 TL P.H.İade