Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10100
Karar No: 2014/1320
Karar Tarihi: 22.01.2014

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/10100 Esas 2014/1320 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2013/10100 E.  ,  2014/1320 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/12/2012 tarih ve 2011/176-2012/515 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için dava konusu meblağ 17.220 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan Bireysel Emeklilik Sözleşmesi gereğince müvekkillerince yapılan ödemelerin vergiden düşülebilmesi için dekontlarının davalı tarafça müvekkillerine gönderilmeyerek müvekkillerinin zarara uğramasına neden olunduğundan bu zararın tazmini için müvekkillerince Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulduğunu, Hakem Heyetince verilen 228,00 TL zararın davalı taraftan tazminine ilişkin kararın iptali için davalı tarafça ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde müvekkilleri aleyhine açılan ve bir buçuk yıl süren yargılama nedeniyle müvekkillerinin manen ve maddi olarak yıprandıklarını, ayrıca bu yargılamalar sırasında davalı tarafça dosyaya sunulan Bireysel Emeklilik Sözleşmesi altındaki imzaların sahte olup müvekkillerine ait olmadığının ayrı bir ceza yargılaması ile tespit edildiğini, tüm bu süreçte müvekkillerinin davalı banka tarafından yalancı ve sahtekar konumuna düşürüldüğünü ve anılan sözleşmeden beklenilen menfaate ulaşılamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkillerinden ... için 1.700,00 TL maddi ve 7.500,00 TL manevi tazminat ile müvekkillerinden ... için 7.500,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili bankaca 15.06.2006 tarihinde başlayıp 18.04.2008 tarihinde davacılardan ...’un isteği üzerine sona eren sözleşme konusu edimlerin yerine getirildiğini, müvekkilince mahkemeye sunulan sahte bir belgenin bulunmadığını savunarak, davanın reddi talep etmiştir.
    Mahkemece; iddia, savunma ve bilirkişi raporlarına göre, her ne kadar davalı bankaca bir kısım edimler eksik olarak yerine getirilmiş ise de, davacılarca maddi zarar olarak talep edilen ilam harcı, pul, vekalet ücreti ve ihtarname masraflarının yapılan yargılamalar sonunda yargılama giderleri olarak değerlendirileceğinden, ayrı bir dava konusu olamayacakları, ancak davacı ...’un davalı banka tarafından açılan davaya katılımı sırasında yargılama giderlerine dahil olmayacak şekilde 37,50 TL yol masrafına katlandığından maddi tazminat talebinin sadece bu yönden kabulünün gerektiği; davalı banka
    çalışanlarının kusurundan sorumlu ise de, manevi tazminata esas alınan belgenin ne şekilde tanzim edildiğinin tam olarak ortaya çıkmadığı ve davalı bankanın çalışanı ve yetkilileri aracılığıyla, hukuka aykırı bir şekilde davacıların kişilik haklarına saldırıda bulunduğu sonucuna varılamadığı, bu nedenle BK’nın 49. maddesindeki şartların davacılar lehine oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, yol masraflarından dolayı 37,50 TL maddi tazminatın 10.05.2011 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı ...’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK"nın 427 maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK"a eklenen Ek-Madde 4"te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında, 2012 yılı için 1.690,00 TL"dir.
    Davacılar vekili, dava dilekçesi ile toplam 16.700.00 TL tazminatın tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile 37,50 TL tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılardan ...’a verilmesine karar verilmiştir. Kabul edilen dava değeri bakımından, verilen karar temyiz talebinde bulunan davalı banka yönünden karar tarihindeki temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün davalı yönünden kesin olması nedeniyle miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 22/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi