Esas No: 2022/232
Karar No: 2022/907
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/232 Esas 2022/907 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen kasten yaralama suçuyla ilgili iddianamenin iadesine dair yapılan itiraza kısmen kabul, kısmen reddedilen kararın kanun yararına bozulması istendi. Dosyanın incelenmesinde, iddianamenin iadesine sebep olarak gösterilen müştekinin kesin raporunun aldırılmaması yerine, bu raporun bulunduğu ortaya çıktı ve iddianamenin iadesi nedeni olamayacağı belirtildi. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesi uyarınca, iddianamenin hazırlanması, yüklenen suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturdukça Cumhuriyet savcısı tarafından yapılmalıdır. İddianamede yüklenecek suçun olay ve delillerle açıklanması, sonuç kısmında ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesi istendiğinin yer alması gerekmektedir. Ayrıca, suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında uygulanabilecek güvenlik tedbirleri de açıkça belirtilmelidir. 174. maddeye göre ise, iddianame hazırlanırken belirtilen hususlara uyulması gerekmekte olup, belirtilen hallerde iddianamenin iadesi söz konusu olabilir ancak suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle iade edilemez.
"İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten yaralama suçundan müşteki şüpheliler ...ve ...haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15.06.2021 tarihli ve 2020/6020 soruşturma, 2021/2155 Esas, 2021/1616 sayılı iddianamenin iadesine dair... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.07.2021 tarihli ve 2021/280 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın kısmen kabulüne ve kısmen reddine ilişkin... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.07.2021 tarihli ve 2021/798 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 25.10.2021 tarihli ve 2021/18952 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.11.2021 tarihli ve 2021/132730 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Isparta Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15.06.2021 tarihli iddianamenin,... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.07.2021 tarihli kararı ile, şüpheli ve mağdurun soruşturma aşamasında beyanlarına katılan tercümanın 2020 yılı bilirkişi listesinde bulunmadığı, yeminli olarak usulüne uygun dinlenmediği, aynı tercüman eşliğinde hem şüpheli hemde mağdurun dinlenmiş olmasının çelişki oluşturduğu ve müşteki Hadi Kermajanı'nın kesin raporunun aldırılmadığından bahisle iadesine karar verilmesini müteakip, yapılan itiraz üzerine mercii... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.07.2021 tarihli kararı ile tercüman konusundaki iade nedenlerine yönelik yapılan itirazın kabul edilmiş, müştekinin kati hekim raporunun aldırılmaması husundaki itirazın reddedilmiş olması karşısında, kati hekim raporunun aldırılmamasına dayalı olarak iddianamenin iade edilmesi konusu ile sınırlı olarak yapılan incelemede,
Her ne kadar müşteki şüpheliler hakkında düzenlenen iddianamenin, müştekinin kesin raporunun aldırılmadığından bahisle iadesine karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanun'un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, anılan Kanun’un 174/2. maddesinde suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianamenin iade edilemeyeceğinin düzenlendiği, yine söz konusu Kanun'un 170/2. Maddesinde yer alan "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği
../..
S/2
hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği gibi somut olayda müşteki Hadi Kermajanı hakkında düzenlenen 05.06.2020 ve 31.03.2021 tarihli adli tıp raporlarının dosyada bulunduğu, yargılama aşamasında davayı gören mahkeme tarafından raporun yeterli bulunmaması hâlinde yetkili kurumdan tekrar rapor aldırılabileceği, iddianamenin iadesi sebepleri arasında müştekinin kesin raporunun aldırılmamasının yer almadığı gözetilmeden, itirazın bu yönden de kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
5271 sayılı CMK'nin 170. maddesinin birinci fıkrasında kamu davasını açma görevinin Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirileceği belirtildikten sonra, aynı maddenin devam eden fıkralarında; soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısının bir iddianame düzenleyeceği, görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede; şüphelinin kimliğinin, varsa müdafisinin, maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliğinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin vekilinin veya kanunî temsilcisinin, açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliğinin, şikâyette bulunan kişinin kimliğinin, şikâyetin yapıldığı tarihin, yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddelerinin, yüklenen suçun işlendiği yerin, tarihin ve zaman diliminin, suçun delillerinin, şüphelinin tutuklu olup olmadığının; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların sürelerinin gösterileceği hüküm altına alınmıştır.
Yine bu madde uyarınca; iddianamede, yüklenen suçu oluşturan olayların, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanacağı, iddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususların değil, lehine olan hususların da ileri sürüleceği, iddianamenin sonuç kısmında da, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiğinin;
../..
S/3
suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbirinin açıkça belirtileceği öngörülmüştür.
Aynı Kanun'un “İddianamenin iadesi” başlıklı 174. maddesi uyarınca ise; mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren on beş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle; 170. maddeye aykırı olarak düzenlenen, suçun sübûtuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen, önödemeye veya uzlaştırmaya ya da seri muhakeme usulüne tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaştırma ya da seri muhakeme usulü uygulanmaksızın düzenlenen, soruşturma veya kovuşturma yapılması izne veya talebe bağlı olan suçlarda izin alınmaksızın veya talep olmaksızın düzenlenen iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verileceği, ancak suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianamenin iade edilemeyeceği düzenlenmiştir.
İncelenen dosyada;... 4. Asliye Ceza Mahkemesince müştekinin hakkında meydana gelen yaralamayla ilgili olarak, yaralamanın yüzde sabit iz niteliği olup olmayacağı yönündeki kati doktor raporu düzenlenmemesinin suçun sübutuna doğrudan etki etmesi gerekçe gösterilerek iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de; belirtilen eksikliğin suçun sübutuna doğrudan etki edecek etki edecek mevcut delil niteliğinde bulunmadığından, iddianamenin iadesi nedeni olamayacaktır. Böylece iddianamenin iadesine itirazın kabulü yerine kısmen reddine dair mercii kararında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; iddianamenin iadesine itirazın kısmen reddine dair... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.07.2021 tarihli ve 2021/798 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.