Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14890
Karar No: 2020/1795
Karar Tarihi: 13.02.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/14890 Esas 2020/1795 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/14890 E.  ,  2020/1795 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 21.03.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, müvekkillerine ait 165 ada 2 ve 165 ada 7 parsel sayılı taşınmazın zorunlu geçit ihtiyacı içinde olduğunu ileri sürerek, davalıya ait 172 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
    Davalı vekili, davacıların taşınmazlarının sınırından kadastro yolunun geçtiği, kadimden beri kullandıkları başka yollarının da bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile; Fen Bilirkişisinin 01.04.2015 tarihli raporunda (B) harfi ve yeşil renk ile gösterdiği 2. alternatif olarak kabul edilen kısımdan, davalıya ait 172 ada 1 parselden 3 metre genişliğinde 225,85 m2"lik alanda davacılara ait 165 ada 2 ve 7 parseller lehine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 747/2.maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı, taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının subjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
    Somut olayda, mahkemece, davanın kabulü ile, davacılara ait parseller lehine davalıya ait taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş ise de; davacılara ait taşınmazların sınırından geçen kadastro yolunun genel yola bağlanıp bağlanmadığı ve bu yol ile davacıların ihtiyaçlarının karşılanabilip karşılanamayacağı hususunda yeterli bir araştırma ve inceleme yapılmadığı, fen bilirkişi raporunda sınırdaki bu yolun genel yola bağlanmadığı belirtilmiş ise de yolun nerede bittiği krokide net ve anlaşılır bir şekilde gösterilmediği, ziraat bilirkişisi raporunda davacıların parsellerinin sınırındaki paftada görülen yolun köy içini dolandığından parsellere uzak olduğu ve geçit alternatifi olarak değerlendirilemeyeceğini belirttiği, daha sonra bu ifadenin yanlış olduğuna dair ek rapor düzenlediği, ancak ek bilirkişi raporu somut verilere dayanmadığından çelişkinin giderilemediği, ayrıca davalıya ait 172 ada 1 parsel sayılı taşınmazı ikiye bölmek sureti ile ekonomik ve geometrik bütünlüğünü bozacak şekilde geçit hakkı tesis edilerek, yükümlü taşınmaza en az zarar verme ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkelerine aykırılık oluştuğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, yeniden yapılacak keşifte davacılara ait taşınmaz sınırından geçen kadastro yolunun genel yola bağlanıp bağlanmadığı, kullanımına engel bir durum olup olmadığı, kullanılamaz durumdaysa kullanılamama sebebi tespit edilerek bilirkişilerden ayrıntılı bir şekilde rapor alınmalı, kadastro yolunun nerede kesintiye uğradığını ve nerede bittiğini gösterir denetlenebilir şekilde krokiye bağlanması istenmeli, geçit ihtiyacı varsa, geçit hakkının, bu hakkı isteyen taşınmaz malikinin subjektif durumuna ve kişisel arzularına göre değil, objektif esaslara göre belirlenmesi gerektiği ilkesi uyarınca çevre yollara geçit kurma olasılığı olan tüm taşınmazlar açıklanan ilkeler doğrultusunda mevcut kullanım durumlarına göre saptanmalı, en az zarar görecek yer belirlenmeli, gerektiği takdirde geçit kurulabilecek taşınmaz malikleri de davaya dahil edilmek suretiyle sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
    Belirtilen hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,13.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi