20. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3460 Karar No: 2019/1093 Karar Tarihi: 21.02.2019
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/3460 Esas 2019/1093 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2018/3460 E. , 2019/1093 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Bölge Adliye Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hükümler : 1)Mahkûmiyet, Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 07/04/2017 tarihli, 2014/356 esas ve 2017/188 karar sayılı kararı ile 2)İstinaf başvurularının esastan reddi; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi’nin 09/02/2018 tarihli, 2017/1556 esas ve 2018/238 karar sayılı kararı ile 2)Temyiz isteminin esastan reddi, (sanık ... hakkında)
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanıklar ve sanıklar müdafi tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Sanık ... ve müdafiinin ileri sürdüğü temyiz nedenlerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlendiğinden temyiz isteminin CMK"nın 298. maddesi uyarınca reddedilmesi gerektiğine yönelik tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir. 5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık ... ve müdafiinin temyiz dilekçesinde, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunduğuna, temel cezanın ölçülülük ilkesine aykırı olacak şekilde alt sınırdan çok fazla uzaklaşılarak belirlendiğini; sanık ... ve müdafiinin temyiz dilekçesinde, atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığını, suça konu eşyadan haberdar olmadığını belirtmeleri karşısında, temyiz istemlerinin CMK’nın 294/2. maddesi kapsamında olduğu ve hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik olarak yapılan incelemede: Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması, Kanuna aykırı, sanıklar ve sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan CMK"nın 302. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 303. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar hakkında TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması, suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİNE, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık ... hakkındaki salıverilme talebinin reddine, 21/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.