Esas No: 2019/3420
Karar No: 2020/2798
Karar Tarihi: 30.11.2020
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/3420 Esas 2020/2798 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/3420
Karar No : 2020/2798
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ: I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
2- … Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …
DİĞER DAVALI : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 28/05/2019 tarih ve E:2016/24260, K:2019/3997 sayılı kararının, dava konusu bireysel işlemin iptali ile yoksun kalınan maaş ve diğer özlük haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğünde 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 13. maddesi uyarınca yirmi dört ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına, öğrenim durumu itibarıyla yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunduğundan cezanın brüt aylığının 1/2 oranında kesinti yapılması şeklinde uygulanmasına ilişkin …. tarih ve … sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 13. maddesinin iptali ve işlemler nedeniyle yoksun kalınan maaş ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/5. maddesinin iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 28/05/2019 tarih ve E:2016/24260, K:2019/3997 sayılı kararıyla;
Davacının 657 sayılı Kanun'un 125/5. maddesinin Anayasa'ya aykırılığı iddiası ciddi görülmemiş ve Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 83. maddesiyle verilen yetki doğrultusunda hazırlandığı ve Danıştay incelemesinden geçerek yürürlüğe girdiği, anılan Tüzüğün 13. maddesinde yer alan ve dava konusu edilen "Bu Tüzükte disiplin suçu olarak saptanan eylem, işlem, tutum, ve davranışlar dışında herhangi bir biçimde görevin takdir ve yerine getirilmesinde hoşgörü veya savsaklaması görülen memura kınama cezası verilir. Bu hoşgörü veya savsaklama Devleti veya kişileri zarar uğratmış veya hizmetin gecikmesine, durmasına ya da aksamasına neden olmuşsa, durumun ağırlığına ve zararın derecesine göre, daha ağır bir ceza verilebilir" filinin ve karşılığında öngörülen cezanın dayanak Kanun hükmü ile çizilen çerçeveyi aşan bir yönünün bulunmadığı, polislik mesleğinin önem ve özelliği dikkate alınarak, toplum nazarındaki saygınlığının korunması ve teşkilat personeline duyulan güvenin sarsılmamasını sağlamak amacını haiz olduğu, bu itibarla, iptali istenen düzenlemede üst normlara ve hukuka aykırılık bulunmadığı;
Bireysel işlem yönünden ise, dava konusu uyuşmazlıkta, trafik uygulama noktasında uygulama amacıyla durdurulan, sürücü belgesi ve nüfus cüzdanı yanında olmadığı anlaşılan araç sürücüsünün, kontak anahtarı elinden alınıp aracından indirilerek ilgili evrakların yakınları tarafından getirilmesinin beklendiği sırada şüpheli bir hareketinin bulunmadığı, bu sebeple görevlilere güven verdiği, ilgili evrakların gelmesiyle henüz GBT sorgusu dahi yapılmamışken ani bir hareketle kaçtığı, uygulama noktasında bulunan imkanlar dahilinde şahsın kaçmasına engel olunmaya çalışıldığı, trafik uygulama noktasında yapılacak uygulamaları takip etmekle görevli olan davacının ise gerek olay öncesinde personeliyle yakından ilgilenip motivasyon ve duyarlılık için toplantı yaparak, çevre güvenliğini kontrol ederek, gerek olay anında haber merkezine aracın yakalanabilmesi için hemen bilgi vererek sorumluluklarını yerine getirdiği anlaşıldığından davacının fiilinin sübuta ermediği sonucuna ulaşılmış olup, davacının cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle,
Düzenleyici işlem yönünden davanın reddine, bireysel işlemin iptaline, yoksun kalınan maaş ve diğer özlük hakların dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idarelerden İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından, uygulama noktasından birinci derecede sorumlu amirin davacı olduğu, uygulama noktasında tüm tedbirleri aldırmakla görevli olduğu, soruşturmaya konu şahsın kaçması olayında davacının uygulama noktasından uzak bir yerde durduğu ve uygulama noktasının kendisinin kontrolünde olmadığının, adı geçen şahsın kaçtığını görevlilerin kendisine söylemesi ile öğrendiği hususundan anlaşıldığı, uygulama noktasından birinci derecede sorumlu amir olarak uygulama ile ilgili tedbirleri almayarak uygulama yapan personel arasındaki koordinasyonu sağlamadığı, … İlamat ve İnfaz Büro Amirliğince … İlamat sayısı ile uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma ve sağlama suçundan aranması olan soruşturmaya konu şahsın kaçmasına neden olduğu, görevin yerine getirilmesinde hoşgörü ve savsaklama gösterdiği, bu nedenle işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının temyize konu kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarelerden Emniyet Genel Müdürlüğünün yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın temyiz istemlerine konu iptal ve kabule ilişkin kısımları usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerden İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün temyiz istemlerinin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 13. maddesinin iptali istemi yönünden davanın reddine, … tarih ve … sayılı işlemin iptaline ve işlem nedeniyle yoksun kalınan maaş ve diğer özlük haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin 28/05/2019 tarih ve E:2016/24260, K:2019/3997 sayılı kararının temyize konu iptal ve kabule ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 30/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.