
Esas No: 2022/268
Karar No: 2022/895
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/268 Esas 2022/895 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi, kasten yaralama suçundan şüpheli bir kişi hakkında yapılan soruşturma sonunda açıklanan 'kovuşturmaya yer olmadığı' kararını kaldırılmasına yönelik yapılan talebin reddine ilişkin 6. Sulh Ceza Hâkimliği'nin kararını kanun yararına bozdu. Kararda, şüpheli hakkındaki kararın sadece şüphelinin ifadesine dayandığı ve yeni delil bulunduğu belirtildi. Bu sebeple, Sulh Ceza Hâkimliği'nin kararı kanuna aykırı olarak kabul edilerek, kararın bozulmasına ve davanın yeniden görülmesine karar verildi. Kanun maddeleri olarak, CMK'nin 172. ve 309/4. maddeleri kararda açıklandı.
"İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten yaralama suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08.10.2019 tarihli ve 2016/33121 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmesini müteakip, ... Cumhuriyet Başsavcılığının yeni delil bulunduğundan bahisle anılan kararın kaldırılmasına yönelik talebinin reddine ilişkin mercii ... 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 21.05.2021 tarihli ve 2021/5270 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 26.10.2021 tarihli ve 2021/12169 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.12.2021 tarihli ve 2021/135072 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, müşteki...'ın 05.03.2016 tarihinde silahla yaralanması sonucu başlatılan soruşturmada, yaralama eyleminin şüpheli ... tarafından gerçekleştirildiğinin sabit olmadığından bahisle şüpheli hakkında 08.10.2019 tarihinde ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de, anılan kararın sadece şüphelinin suçtan kurtulmaya yönelik ifadesine dayandığı, şüpheli ...'in suça konu yaralama eylemine şahit olduğunu beyan ettiği 12.02.2018 tarihli ifadesinde, olayın faili ve aynı zamanda arkadaşı olarak ismini bildirdiği, çevresinde ...ismiyle bilinen ...nın 07.10.2020 tarihli ifadesinde, şüpheli ...'in arkadaş olduklarına yönelik iddialarının ve eylemi kendisinin gerçekleştirdiğine ilişkin suçlamalarının asılsız olduğunu, şüphelinin akrabasını öldürmesi sebebiyle kendisi ile hasım olduklarını belirterek üzerine atılı suçlamaları kabul etmediği şeklindeki kolluk ifadesi, ayrıca müştekinin söz konusu soruşturma kapsamında alınan 08.03.2021 tarihli ek ifadesinde kendisini yaralayan şahsın ... olduğu yönündeki beyanları ile şüpheli ... ile ...arasındaki husumete dayalı bu ilişkinin yeni delil niteliğinde bulunduğu soruşturmanın seyrini değiştirebilecek mahiyette olduğu, bu sebeple talebin kabulü gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
5271 sayılı CMK'nin 172. maddesine göre; Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz.
İncelenen dosyada; şüpheli ... hakkında 08.10.2019 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesinden sonra şüphelinin savunmasında sözünü ettiği ... ismiyle bilinen ... isimli şahsın 07.10.2020 tarihli ifadesinin CMK’nin 172/2. maddesindeki kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil niteliğinde bulunduğu gözetilerek ... Cumhuriyet Başsavcılığının yeni delil bulunduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına talebin kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; ... 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 21.05.2021 tarihli ve 2021/5270 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.