Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5800 Esas 2016/2823 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5800
Karar No: 2016/2823
Karar Tarihi: 14.03.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5800 Esas 2016/2823 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, internet üzerinden satılık arabalar ilanına cevap vererek mağduru dolandırdı. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında TCK'nin 157/1, 52/2-4, 53, 58/6 maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 10.000 TL adli para cezası verildi, diğer sanıklar için ise ayrı cezalar belirlendi. Temyiz sürecinde Yargıtay, sanık hakkındaki hükümleri onadı ancak adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesinin yanlış olduğu gerekçesiyle hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine uygun bir ceza tayin edilmesi gerektiğini belirtti. Kararda TCK'nin 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan\" yoksunluğun infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği vurgulandı. Bu kanun maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının ardından güncellenmişti.
23. Ceza Dairesi         2015/5800 E.  ,  2016/2823 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında TCK"nın 157/1, 52/2-4, 53, 58/6. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 10.000 TL adli para cezası
    Sanıklar Rıza ve ... hakkında TCK"nın 157/1, 52/2-4, 53. maddeleri uyarınca 1"er yıl hapis ve 5.000"er TL adli para cezası


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan ..."un, kendi adına kayıtlı... plakalı aracını satmak için internet üzerinden ilan verdiği, kendisini ...olarak tanıtan sanık ..."in, bu aracı satın almak istediğini, ablası olduğunu beyan ettiği eşi sanık ... adına bu aracın satışı için vekaletname çıkartılmasını, kendisinin ..."ya gelemeyeceğini, aracın .... İlçesi ...Köyüne getirilmesini, yol masrafları ile aracın bedelini... köyünde vereceğini beyan ettiği, bunun üzerine katılanın, ... adına vekaletname çıkartarak sanıkların ... köyündeki evine gittiği, evde sanık ..., sanık ..."nın babası olan ... olarak tanıtılan diğer sanık ... ve ..."ın bulundukları, konuşma esnasında sanık ..."nın katılandan, aracın trafik ve tescil belgelerini istediği, bu belgelerin içinde, sanık ... adına çıkartılan vekaletnamenin de bulunduğu,..."nın belgeleri alarak "ben bunları galerici bir arkadaşım var ona göstereyim" diyerek evden ayrıldığı, sanık ..."nin de "ağabey aracı bir deneyeceğim" diyerek aracın anahtarını alarak evden ayrıldığı, bu süre zarfında katılan ile telefonla konuşan sanık ..."nin aracın parasını ayarlamaya çalıştığını söylediği, ardından katılanı arayan..."nin "... otogarına gelin parayı orada vereyim" diyerek katılanın ...Otogarına gitmesini sağladığı, 15 dakika içinde otogara geleceğini söyleyen sanık ..."ye daha sonra ulaşılamadığı, bunun üzerine katılanın sanık ..."yı aradığı, ..."nın "siz ..."ya dönün, sen bana banka hesap numarası ver, ben yarın senin hesabına parayı yatıracağım" demesi üzerine katılanın ..."ya döndüğü, sanıklar tarafından paranın yatırılmadığı ve alınan vekaletnameye istinaden aracın satışının yapıldığı iddia olunan olayda;
    1-Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, dolandırıcılık suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının ve TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmemiş ise de bu hususun, infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, dolandırıcılık suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının ve TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olmasının, infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 250 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "250 GÜN" ve "5.000 TL." terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN"ve "100 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    3- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    UYAP"tan alınan 12/03/2016 tarihli nüfus kayıt örneğine göre sanığın, hüküm tarihinden sonra, 13/06/2014 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, sanığın hukuki durumunun buna göre tayininde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 14/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.