Esas No: 2021/17111
Karar No: 2022/3992
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/17111 Esas 2022/3992 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/17111 E. , 2022/3992 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1- Mahkûmiyet: Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesi 18/12/2018 tarih, 2018/23 esas ve 2018/361 sayılı karar
2- Bozma: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi 20/05/2021 tarih, 2019/811 esas ve 2019/745 sayılı karar
3- Mahkûmiyet: Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/02/2020 tarih, 2019/401 esas ve 2020/122 sayılı kararı
4- İstinaf başvurusunun esastan reddi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi 20/05/2021 tarih, 2021/507 esas ve 2021/1507 sayılı karar
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümlerin temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanıklar Sevtap ve Şefik müdafilerinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteklerinin, 08.03.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi ile 5271 sayılı Kanun'un 299/1-1. cümlesine getirilen değişiklik uyarınca sanık ... yönünden hükmedilen hapis cezasının süresine göre, sanık ... yönünden ise takdiren reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınıp, sanıkların müdafilerinin dilekçelerinde belirttikleri temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf talebinin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanıkların müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görülmediğinden CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca temyiz istemlerinin ESASTAN REDDİNE,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesine, 30/03/2022 tarihinde Üye ...'in karşı oyu ile karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
(Sanık ... yönünden)
5271 sayılı CMK’nın 226. maddesine göre; suçun hukukî niteliği değiştiğinde ya da cezanın artırılması veya cezaya ek olarak güvenlik tedbiri uygulanması gerektiğinde, durum sanığa veya varsa müdafiine bildirilerek ek savunma ... tanınmadan, sanık hakkında iddianamede gösterilen dışında bir kanun hükmü uygulanamaz.
Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek durumunun, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıkmadığı, dava açıldığında da mevcut olduğu ileri sürülerek, bu konuda ek savunma hakkına gerek bulunmadığına ilişkin görüş kabul edilemez. CMK'nın 226. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır" ifadesi, "iddianamede gösterilmeyen bir kanun hükmü gereğince, sanığın cezasının artırılması veya sanık hakkında güvenlik tedbiri uygulanması gerektiğinde de birinci fıkrada olduğu gibi durum sanığa veya varsa müdafiine bildirilerek ek savunma ... tanınması gerekir" anlamındadır.
Adli sicil kayıtlarında birden fazla hüküm bulunduğunda, bu hükümlerden hangisinin tekerrüre esas olduğu konusunda mahkemelerin bile zaman zaman yanıldığı, tekerrüre esas olmayan hükmün tekerrüre esas alındığı dikkate alındığında, hakim ve Cumhuriyet savcılarının bile uygulamada yanıldıkları bir konuda sanıklardan adli sicil kayıtlarındaki hükümlerden hangisinin tekerrüre esas olduğunu bilmesini beklemenin doğru olmayacağı kanaatindeyim.
Adlî sicil kaydı, CMK’nın 209. maddesi gereğince duruşmada okunması zorunlu belgelerdendir. Tekerrür oluşturan mahkûmiyet hükmünün yer aldığı adlî sicil kaydının duruşmada okunması üzerine sanığın okunan kaydın kendisine ait olduğunu veya bu belgeye karşı bir diyeceğinin bulunmadığını söylemesinin ek savunma yerine geçmesi mümkün değildir.
Emredici nitelikte olan CMK’nın 226. maddesi gözardı edilerek, sanığa ek savunma ... verilmeden, TCK’nın 58. maddesinin uygulanması yasaya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, sanık hakkındaki hükmün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 30.03.2022
...