23. Hukuk Dairesi 2011/2115 E. , 2012/158 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin başkanlığını yaptığını, huzur hakkı alacağının kendisine ödenmediğini, ayrıca görevi süresince kendi uhdesinden yaptığı harcamaları da alamadığını, her iki alacağının da bilançoda yer almasına rağmen yapılan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının usulsüz işlemleri nedeni ile genel kurulda yönetim kurulu üyeliğinden düşürüldüğünü, davacının ve yönetiminin ibra edilmediğini, davacı hakkında hukuki sorumluluk davası açıldığını, davacının aidat borçlarını da ödememesi nedeni ile aslında kooperatife borçlu olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini aksi halde takas ve mahsup taleplerinin kabul edilmesini ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kooperatif namına uhdesinden para harcadığını ispat edemediğini, huzur hakkı alacağının da 5.500 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile tespit edilen alacak üzerinden takibin devamına, genel kurul kararı ile belirlenen alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Dava, kooperatif yöneticiliği yapmış olan davacının huzur hakkı alacağının tahsili için yapmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İİK’nun 67/2 nci madde hükmündeki düzenlemeye göre, borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına;
Alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde, istem varsa, borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötüniyetli olması da gerekmektedir. Alacaklının kötüniyetli sayılabilmesi için de, haksız olduğunu bildiği yada da bilmesi gerektiği halde icra takibine girişmiş olması gerekir. Bu hususun ispat yükü de, davalı borçludadır. Somut olayda mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş olmasına rağmen, davalının kötüniyet tazminatı talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, söz konusu talep hakkında her hangi bir karar verilmemiş olması doğru olmadığından bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, 18.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.