Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2016/21102
Karar No: 2020/5476
Karar Tarihi: 30.11.2020

Danıştay 5. Daire 2016/21102 Esas 2020/5476 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/21102
Karar No : 2020/5476

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü /…
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının, "yetkisini veya nüfusunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının, görevi kötüye kullanmak suçundan yargılandığı davada …Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile, cezalandırılmasını gerektirir yeterlilikte kesin ve inandırıcı kanıtların bulunmadığı gerekçesiyle beraat ettiği anlaşıldığından, yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullandığından bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmış; öte yandan, davacının ilgili dönemdeki uyuşmazlığa konu fiillerinin başka bir disiplin suçuna sebebiyet verdiğinin saptanması halinde davacıya yeniden disiplin cezası verilmesinin de mümkün olduğu belirtilmiştir. Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; 15/01/2012 tarihinde uyuşturucu satıcılarına yönelik yürütülen operasyon kapsamında gerçeğe aykırı tutanak tanzim edildiği ve davacının rüşvet aldığı iddialarıyla ilgili olarak yapılan soruşturma neticesinde söz konusu iddiaların sübuta erdiği, bu nedenle davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından; …Ağır Ceza Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile suçlamaların tamamından beraat ettiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Uyuşturucu madde ticareti yapan suç örgütüne yönelik olarak yapılan teknik takip çalışmaları neticesinde, İstanbul ili, ... ilçesinde örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapan şahıslara yasal işlem yapmayıp gerçeğe aykırı tutanak tanzim ederek rüşvet aldıkları, görevi kötüye kullandıkları ve haksız menfaat elde ettikleri gerekçesiyle davacının da aralarında yer aldığı 7 polis memuru hakkında "görevi kötüye kullanmak ve rüşvet almak" suçlamasıyla disiplin soruşturmasına başlanmıştır.
Bahse konu soruşturma sonucunda; davacının … İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliğinde polis memurları … ve … ile birlikte aynı ekipte görev yaptığı, davacının ekibin şoförü olduğu, ortam dinleme kayıtlarına göre; … ve … isimli şahısların davacının da aralarında bulunduğu ekibe uyuşturucu madde bulunabilecek kişiler ile ilgili bilgi verdikleri, polis memuru …'nin, uyuşturucu maddelerin yakalanması ve paylaşımı ile ilgili konularda işbirliği yaptığı … ve … isimli şahıslarla yaptığı konuşmalara davacının birçok kez dahil olduğu ve yakalayacakları şahıslardan alacakları rüşvet ile ilgili nasıl işlem yapılması gerektiği yönünde düşüncelerini aktardığı, polis memuru …'nin, bu şahıslara, verdikleri bilgiler doğrultusunda yapılan operasyonda ele geçirilen uyuşturucu madde ve paraların yarısını vereceğini söylediği, davacının da "bize bırakın alalım size verelim" diyerek, ele geçirdikleri maddelerden kendilerine vereceklerini söylediği, başka bir görüşmede davacının da, "hapları naptın?" diye … isimli şahsa soru sorduğu, … isimli şahsın da hapları alıcı kişiye teslim ettiğini, yarın parasını alacağını söylediği, … isimli şahsın uyuşturucu kaçakçıları ile ilgili bilgi verdiği, konuşmanın devamında davacının da, takip edecekleri zenci şahısta hem uyuşturucu madde hem de para olduğu zaman yakalamaları gerektiği şeklinde …'yi yönlendirdiği, polis memuru …'nin ekip arkadaşı davacı ile …'yi kastederek "bu abilerin ikisinin düğünü var 1 ay sonra bunlara para lazım" dediği anlaşıldığından ve anılan eylemleriyle davacının, "yetkisini veya nüfusunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak" suçunu işlediğinden bahisle meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması gerektiği teklif edilmiştir.
Anılan teklifi değerlendiren Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile; raporda belirtilen söz konusu eylemleriyle davacının "yetkisini veya nüfusunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak" suçunu işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine, anılan meslekten çıkarma cezasının iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
Öte yandan, davacı hakkında görevi kötüye kullanma suçunu işlediğinden bahisle açılan davada, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile, davacının cezalandırılmasını gerektirir yeterlilikte kesin ve inandırıcı kanıtların bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun “Cezai kovuşturma ile disiplin kovuşturmasının bir arada yürütülmesi” başlıklı 131. maddesinin birinci fıkrasında, “Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin kovuşturmasını geciktiremez." hükmüne; ikinci fıkrasında ise, "Memurun ceza kanununa göre mahküm olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8. maddesinin 7. bendinde, "yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kullanmak" fiilinin meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar olduğu belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda anılan mevzuat hükümlerinden; kamu görevlilerince işlenen fiillerin, disiplin suçunun yanında ceza hukuku bakımından da suç teşkil etmesi durumunda, ceza yargılaması ile disiplin soruşturmasının birbirinden bağımsız yürütüleceği ve kamu görevlisinin üzerine atılı fiili işlemediğine dair hükümleri dışında, ceza mahkemesi kararlarının disiplin yargılaması bakımından doğrudan bağlayıcılığının olmayacağı anlaşılmaktadır.
Bu çerçevede, idari yargı mercilerince, disiplin cezasına konu fiilin sübuta erip ermediği ile ilgili karar verilirken; ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak, ancak bu karardaki tespitlerin yeniden tartışılmasına yol açılmayacak şekilde, dava konusu disiplin cezasının dayanağı disiplin soruşturması kapsamındaki bilgi ve belgeler ile tanık ifadeleri değerlendirilerek, davacının kendine isnat edilen eylemleri işleyip işlemediği ve bu eylemlerin disiplin suçu oluşturup oluşturmadığı hakkında sonuca ulaşılması asıl olmakla birlikte, maddi olayın açıklığa kavuşturulması için resen araştırma yetkisi kapsamında ceza yargılaması sırasında alınan sanık ve tanık ifadeleri, bilirkişi raporları gibi maddi deliller ile yargılama sonucunda verilen ceza mahkemesi kararından ve bu karardaki tespitlerden yararlanılarak sonuca ulaşılması da mümkündür.
Belirtilen disiplin hukuku ilkeleri ışığında temyize konu İdare Mahkemesi kararı incelendiğinde; kararda disiplin cezasının hukuka uygun olup olmadığı konusunda hüküm verilirken, disiplin soruşturmasından söz edilmekle birlikte, disiplin soruşturma raporu ve ekleri, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler incelenerek davacının üzerine atılı disiplin suçunun sübuta erip ermediği noktasında bir değerlendirme yapılmadan, salt ceza yargılaması sonucunda verilen karar ile bu karardaki tespitler esas alınarak, dolasıyla da disiplin hukukuna ilişkin olarak yukarıda açıklanan ilkelere aykırı olarak hüküm verildiği görülmektedir.
Bununla birlikte, soruşturma raporu, ekleri ve davacıya ait tape kayıtları incelendiğinde, davacının üzerine atılı fiilleri işlediği, yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla kötüye kullandığı anlaşıldığından, anılan fiillerin karşılığı olarak Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 30/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi