13. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/2702 Karar No: 2014/17766 Karar Tarihi: 05.06.2014
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/2702 Esas 2014/17766 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2014/2702 E. , 2014/17766 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının kredi kartı borcunu ödemediğinden hesabının kat edildiğini ve tahsili için yapılan takibe de hakız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra-inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, usulüne uygun tebliğe rağmen duruşmaya gelmemiş, cevap da vermemiştir. Mahkemece, itirazın iptali ile takibin devamına, %40 inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir. İ.İ.K nun 67 inci maddesinin 2 nci fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının icra hakimliğine başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması da yasal koşullardan değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı;alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile Borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar 2014/2702-17766 bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tesbit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olmasıda şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde , hesap özeti ve kat ihtarında alacak belli olup icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece yanlış değerlendirme sonucu bu istemin reddine karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.Nevarki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın davacı yararına düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın “hüküm” başlıklı bölümünün (3) nolu bendindeki ibarelerin silinerek yerine “ ..kabul edilen asıl alacağın %40"ı oranında inkar tazminatının davalıdan tahsiline” sözlerinin yazılmasına, kararın değiştirilen bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 55,25 TL harcın istek halinde iadesine, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.