23. Hukuk Dairesi 2011/4049 E. , 2012/147 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatif tarafından aidat borcunun ödenmemiş olması gerekçesiyle 15.12.2003 tarihli yönetim kurulu kararıyla üyelikten ihraç edildiğini, ancak müvekkiline gönderilen ikinci ihtarnamede bir ay yerine otuz günlük sürenin verildiğini, tebligatların usulsüz olduğunu bu nedenle ihraç kararının da doğru olmadığını ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, mali yükümlüklere ilişkin birinci ihtarnamenin 27.08.2003 tarihinde ve ikinci ihtarnamenin 27.09.2003 tarihinde eşine tebliğ edildiğini, ihraç kararının 22.12.2003 tarihinde komşusuna usulünce tebliğ edildiğini, davanın süresinde açılmadığını, davacının ödeme yükümlülüklerini uzun süre takip etmediğini, kooperatifle bağlantı kurmadığını, aradan uzun zaman geçtikten sonra dava açıldığından TMK"nun 2. maddesi gereğince davacının kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, üyelikten ihraç kararının usulüne uygun tebliğ edilmediği, ikinci ihtarnamede bir ay yerine otuz günlük sürenin verilmiş olması ve davalının kötüniyet savunmasına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Dava, üyelikten ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece ihraç kararına ilişkin tebliğin usulsüz yapıldığı ve davanın süresinde açıldığı kabul edilmiş ise de, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/son maddesi gereğince ihraç kararının kesinleşmesine kadar, kooperatiften çıkarılan ortağın hak ve borçları devam eder. Dosyada mevcut bilirkişi raporu ile davacının en son 30.07.1999 tarihinde aidat ödemesi yaptığı, daha sonra kooperatifle her hangi bir ilişkiye girmediği ve ödeme yükümlüklerinin akıbetini takip etmediği saptandığına göre, davacının 15.12.2003 tarihli ihraç kararını benimsediği, kooperatifin üyelik haklarından zımnen vazgeçtiğinin kabulü gerekir. Bu durumda, mahkemece davacının işbu davayı açmasının TMK’nun 2. maddesi hükmü ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle, ihraç kararının iptali isteminin reddi yerine yanılgılı gerekçe ve değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine,18.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.