18. Ceza Dairesi 2017/4117 E. , 2017/14665 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 09/06/2016 tarihli ve 2016/19512 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik yapılan itirazın kabulü ile ek kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın kaldırılmasına, şüpheli ... hakkında hakaret suçu yönünden değerlendirme yapılmak üzere kamu davası açılmasına dair Eskişehir 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 17/10/2016 tarihli ve 2016/3217 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, soruşturma aşamasında takibi şikayete bağlı olan hakaret suçundan şikayetçi olmayan müşteki Burcu Erçek"in vekili aracılığıyla ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yaptığı itirazda şikayetinin bulunduğunu belirtmesinin, yerleşik Yargıtay içtihatları da dikkate alındığında şikayetten vazgeçmeden vazgeçme olmayacağından sonuca etkili bulunmadığı gözetilmeden, kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeni ile merciince yapılan itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilmektedir.
I- Olay:
Şüpheliler hakkında Eskişehir Cumhuriyet başsavcılığınca müştekilerle aralarında olan tartışma sonucunda hakaret ettikleri iddiasıyla her iki taraf için de soruşturma yürütüldüğü, şüpheliler ... ve ... hakkında, müştekiler ... ve ..."e hakaret ettikleri iddiası nedeni ile soruşturma dosyası kapsamında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (ek-kyok) verildiği, kararın gerekçesinde özetle; müşteki ..."e yönelik hakaret eylemi nedeni ile kamu davası açılmasına yeterli ve elverişli delil ve emare elde edilemediği, müşteki ..."e yönelik hakaret eylemi nedeniyle de ..."in şikayetçi olmadığı, hakaret suçunun da takibinin şikayete bağlı olduğu belirtilmiştir. Müştekiler vekili tarafından bu ek kyok kararına karşı Eskişehir 2. Sulh Ceza Hakimliğine itiraz edilmiştir. İtiraz gerekçesinde; müşteki İsmail"e yönelik hakaret yönünden delillerin toplanmadığı, müşteki Burcu"ya yönelik hakaret yönünden de müşteki Burcu"nun iradesinin fesada uğratıldığı, geçerli bir şikayetten vazgeçme olmadığı belirtilmiştir. Eskişehir 2. Sulh Ceza Hakimliği, 12/08/2016 tarihinde, CMK"nın 173/3. maddesine göre soruşturmanın genişletilmesine dair karar vererek Cumhuriyet başsavcılığından tanıklar ...,.... dinlenmesini istemiştir. Bu karar nedeni ile her iki tanık dinlenmiş ve şüpheli Esin"in müşteki Burcu"ya hakaret ettiğini duyduklarına yönelik beyanda bulunmuşlardır. Eksikliğin giderilmesinden sonra dosyayı ele alan Eskişehir 2. Sulh Ceza Hakimliği Şüpheli ... hakkında hakaret suçu ile ilgili olarak kyok"a yapılan itirazı kabul ederek kyok"u kaldırıp ... hakkında hakaret suçu yönünden değerlendirme yapılmak üzere kamu davası açılmasına kesin olarak karar vermiştir. Eskişehir Cumhuriyet başsavcılığı bu karar üzerine de tekrar şüpheliler ... ve ... hakkında kyok vermiştir. Kararın gerekçesinde; soruşturmanın genişletilmesi kararına istinaden dinlenen tanıkların müşteki İsmail"e yönelik hakaret eylemi nedeni ile bilgilerinin olmadığı, müşteki Burcu"nun ise şikayetçi olmadığı, şikayetten vazgeçmeden rücu edilemeyeceği beliriltilmiştir. Bu kyok"a da müştekiler vekili kamu davasının açılmasının artık zorunlu olduğu gerekçesi ile itiraz etmiştir. İtiraz üzerine dosya Eskişehir 2. Sulh Ceza Hakimliği 14/12/2016 tarihli kararı ile “Eskişehir 2. Sulh Ceza Hakimliğinin kamu davasının açılmasına ilişkin kararı kesin olarak verilmekle bu karara ilişkin kanun yararına bozma yoluna gidildikten sonra kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilebileceği veya kamu davası açılması halinde ancak mahkemesince bu yönde değerlendirme yapılabileceği, Eskişehir 2. Sulh Ceza Hakimliğinin kamu davası açılmasına ilişkin kararından sonra kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilemeyeceği kanaatine varılmakla itirazın kabulüne karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile itirazı kabul edip kyok"u kaldırmıştır. Bu karar nedeniyle kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Soruşturma dosyası kapsamında, verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın CMK"nın 173. maddesi kapsamında kaldırılması üzerine Cumhuriyet başsavcılığınca tekrar kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilip verilemeyeceği sorunudur.
III- Hukuksal Değerlendirme:
A. Şikayet Müessesesi Açısından:
5237 sayılı TCK"nın 131/1. maddesinde, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikâyetine bağlıdır." hükmüne yer verildiği,
Aynı Kanun"un 73. maddesinin 1. fıkrasında ise, “Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz." hükümleri düzenlenmiştir.
5271 sayılı CMK"nın 172. maddesinin 1. fıkrasında da, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir." hükmü yer almaktadır.
B. Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara Yapılan İtiraz Bakımından:
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 1’nci maddesinde, kanun koyucu, kanunun kapsamını; ceza muhakemesinin nasıl yapılacağı hususundaki kurallar ile bu sürece katılan kişilerin hak, yetki ve yükümlülüklerini düzenlemek şeklinde belirtmiştir. Ceza yargılaması içerisinde iddia faaliyetini yürüten savcılık makamını ülkemizde Cumhuriyet başsavcılıkları temsil etmektedir. Cumhuriyet savcısının soruşturma aşamasındaki bazı görev ve yetkileri de CMK"nın 160 vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yürüttüğü soruşturmadan bir sonuç çıkartmak görevi olan savcı, CMK"nın 170/2. maddesine göre “soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı bir iddianame düzenler” şeklindeki düzenlemeden Cumhuriyet savcısının yaptığı soruşturma neticesinde çıkardığı sonuçlardan birinin İddianame düzenlemek olduğu anlaşılmaktadır. Soruşturma sonucunda toplanan delillerden yeterli şüpheye ulaşılamaması veya şikayet yokluğu gibi bir kovuşturma şartının olmaması durumunda ise Cumhuriyet savcısı CMK"nın 172/1. maddesine göre kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vereceğinden, soruşturma sonucunda çıkardığı sonuçlardan bir diğerinin kovuşturmaya yer olmadığına dair karar olduğu anlaşılmaktadır.
CMK"nın 173. maddesinde Cumhuriyet savcısının kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına itiraz düzenlenmektedir. Buna göre:
Madde 173 – (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik: 18/6/2014-6545/71 md.) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik: 25/5/2005 - 5353/26 md.) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.(2)
(5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz.
(6) (Değişik: 2/1/2017-KHK-680/11 md.) İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172 nci maddenin ikinci fıkrası uygulanır.
C. Kanun Yararına Bozmaya Konu Uyuşmazlık Açısından Değerlendirme:
Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, şüpheliler hakkında Eskişehir Cumhuriyet başsavcılığınca verilen ek-kovuşturaya yer olmadığına dair karara yapılan, müşteki ..."in şikayet beyanı yönünden iradesinin fesada uğratıldığı gerekçeli itiraz üzerine Eskişehir 2. Sulh Ceza Hakimliğince önce soruşturmanın genişletilmesine dair karar verildiği, sonrasında şüpheli ... hakkında müşteki ..."e yönelik hakaret yönünden Cumhuriyet başsavcılığının kyok kararının kaldırıldığı ve dava açılması yönünde karar verildiği görülmektedir. CMK"nın 173. maddesinin 4. fıkrasındaki: “Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” kuralı emredici bir hukuk kuralı olup bu karara karşı da itiraz hak ve yetkisi düzenlenmediğinden verilecek karar kesin bir karardır. Eskişehir 2. Sulh Ceza Hakimliği yaptığı değerlendirme sonucunda itirazı kabul edip kamu davası açılması yönünde karar verdiğinden Cumhuriyet başsavcılığının yapması gereken bu karar üzerine takdir yetkisi kalktığından iddianame düzenleyip mahkemesine sunmak olacaktır. Çünkü hakaret suçunun takibinin şikayete bağlı olduğu iddiası ve şikayet olmadığına yönelik beyanın fesada uğratıldığı itirazı Hakimlik önüne gelmiş ve Hakimlik bu kapsamda bir karar vermiştir.
Doktrinde de bu görüş hakimdir. “Sulh Ceza Hakimliği davayı haklı bulursa kamu davasının açılmasına karar verir. Savcı bu kararı yerine getirmeye yani davayı açmaya mecburdur. Bu mecburiyet iddianame vermekle yerine getirilir (CMK “2014-6545” 173/4). Savcının mecburiyeti davayı açmakla sona erer. Ceza muhakemesinde iddia makamının görevi uyuşmazlığı yargılama makamı önüne getirmek ve orada tutmaktır. Bundan sonraki mütalaalarında serbes olacağı şüphesizdir.” (Feridun Yenisey, Ayşe Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku, Güncellenmiş 5. Baskı, ss.696-697)
Hal böyle iken, Cumhuriyet savcısının, Sulh Ceza Hakimliğinin ek- kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itiraz neticesinde kararın kaldırılmasına rağmen tekrar kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermesi ve bu kararında Sulh Ceza Hakimliğince önceki verilen kaldırma kararının kesin olması gerekçesi ile kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 11/12/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.